GÜNAL: ‘’TEVHİD-İ TEDRİSAT LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİMİN TEMİNATIDIR’’ « Hatay Yeni Haber Gazetesi

23 Kasım 2024 - 16:40

GÜNAL: ‘’TEVHİD-İ TEDRİSAT LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİMİN TEMİNATIDIR’’

GÜNAL: ‘’TEVHİD-İ TEDRİSAT LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİMİN TEMİNATIDIR’’
3 Mart 1924, TBMM’de üç devrim yasasının kabul edildiği ve devrimci cumhuriyetin hedeflerine ulaşmada önemli bir kilometre taşı olan dönüşümün tarihi olarak kabul edilen devriye senesinde, Eğitim İş 1.nolu şube yönetim kurulu adına basın açıklaması yapan Şube Başkanı Mustafa Günal:’’  17 Temmuz 1921’de yapılan ve ilk eğitim şurası olarak kabul edilen 1.Maarif Kongresi’nde Atatürk; “Eğitim, memleketin çocuklarının birlikte ve eşit olarak kazanmak zorunda oldukları bilim ve fendir” sözü ile Cumhuriyetin eğitim sisteminin nasıl olması gerektiğine işaret etmiştir. 

GÜNAL: ‘’TEVHİD-İ TEDRİSAT LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİMİN TEMİNATIDIR’’
Son Güncelleme :

03 Mart 2021 - 19:48

458 views

GÜNAL: ‘’TEVHİD-İ TEDRİSAT LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİMİN TEMİNATIDIR’’

3 Mart 1924, TBMM’de üç devrim yasasının kabul edildiği ve devrimci cumhuriyetin hedeflerine ulaşmada önemli bir kilometre taşı olan dönüşümün tarihi olarak kabul edilen devriye senesinde, Eğitim İş 1.nolu şube yönetim kurulu adına basın açıklaması yapan Şube Başkanı Mustafa Günal:’’  17 Temmuz 1921’de yapılan ve ilk eğitim şurası olarak kabul edilen 1.Maarif Kongresi’nde Atatürk; “Eğitim, memleketin çocuklarının birlikte ve eşit olarak kazanmak zorunda oldukları bilim ve fendir” sözü ile Cumhuriyetin eğitim sisteminin nasıl olması gerektiğine işaret etmiştir.

3 Mart 1924, TBMM’de üç devrim yasasının kabul edildiği ve devrimci cumhuriyetin hedeflerine ulaşmada önemli bir kilometre taşı olan dönüşümün tarihi olarak kayıtlara geçmiştir. Ulusal birliğin mihenk taşı Tevhid-i Tedrisat ile ülkedeki eğitim kurumları tek elde toplanmış, Şeriye ve Evkaf Vekaleti’nin kaldırılmasıyla modern hukukun önü açılmış ve Halifeliğin kaldırılmasıyla da laik devlet mekanizması için en gerekli adımlardan biri atılmıştır.

Ulusal egemenlik ile bağdaşmayan ve toplumsal gelişmenin önünde engel olan çağdışı kurumlar kaldırılmış, devletin ve toplumsal düzenin akla ve bilime dayalı ilkelerce düzenlenmesinin yolu açılmıştır.

97 yıl önce çıkarılan 3 devrim yasası ile İslam coğrafyasındaki ilk laik ülkeyi kurarak bulunduğu bölgede örnek olan ülkemiz, ne yazık ki bugün, AKP iktidarının laikliğe ve cumhuriyet devrimlerine karşı antidemokratik uygulamaları ile karşı karşıyadır.

Eğitim alanında çıkarılan birçok gerici yasal düzenleme yanında, 4+4+4 olarak adlandırılan ucube yasa ile laik ve bilimsel eğitime darbe vurulmuştur.

Siyasi iktidarın eğitim alanındaki uygulamaları, Cumhuriyet atılımlarını tasfiye etmeye, eğitimimizin temel niteliklerini değiştirmeye yöneliktir. Değiştirilen müfredat, hazırlanan ders programları ve kitaplar bilimsellikten uzak, çağdaş ve laik ölçütlerden yoksundur. Eğitim yönetimi kadroları da bu anlayışla oluşturulmaktadır. Özellikle Milli Eğitim Bakanlığı, karşı devrimin üssü haline getirilerek ulusal değerlerimiz, eğitim sistemimiz içerisinden yasa ve yönetmelikler aracılığı ile çıkartılmakta, karma eğitim ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır.

Akılcı ve bilimsel düşünen, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişiliği gelişmiş, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve üretken bireyler yetiştirmek; Türk Milli Eğitimi’nin temel amaçları arasında yer almaktadır.  Ancak siyasi iktidarın hedefi, öğrencileri cemaatlerin ve tarikatların kucağına iterek çağdaş, bilimsel, akılcı, laik eğitim sistemini ortadan kaldırmaktır. Devrim Kanunlarıyla eğitimden elini çektirilen tarikatlar, bugün vakıf/dernek maskeleriyle yeniden eğitime sokulmuştur. Bir başarısızlık abidesi olan dini eğitim ağırlıklı İmam Hatipler yaygınlaştırılmış, dini eğitim veren özel kurumlar bizzat iktidar tarafından teşvik edilmiştir.

Anayasa’dan, aralarında Tevhid-i Tedrisat Yasası’nın da bulunduğu “Devrim Kanunları”nı kaldırmayı amaçlayan siyasi iktidar, karma eğitime son verme amacını gerçekleştirmek için adım adım ilerlemektedir. Karma eğitime son verilmesi durumunda,  Atatürk’ün liderliğinde kurulan cumhuriyetin en önemli kazanımlarından olan ve milli eğitimde birliği esas alan Tevhid-i Tedrisat ortadan kaldırılacak ve tekrar çok başlı eğitim sistemine dönülecektir.

Eğitim-İş, Atatürk ilke ve devrimleri ile Türkiye Cumhuriyeti’nin laiklik ilkesi üzerinde yükseldiğinin bilinciyle, laiklik ilkesinin korunmasına büyük önem verir. Kişilerin inanç ve vicdan özgürlüklerini savunurken, dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanmalarını ya da baskı altına alınmalarını da kabul edilemez bulur. Bu nedenle de ülkede yaşayan herkesin çağdaş, bilimsel, laik, demokratik, eşit, parasız ve nitelikli eğitim hakkı olduğunu savunur ve bu hakkın yaşama geçirilmesi için mücadele eder.

Laik eğitimin ve laik toplumun çok daha önem kazandığı bu süreçte, Eğitim-İş olarak, öğretim birliğine son vererek, medrese-mektep ikilemini günümüze taşımak isteyen bu anlayışa karşı, Atatürk ilke ve devrimlerine, Cumhuriyetimizin kazanımlarına, ülke bütünlüğüne, laik, bilimsel, demokratik, eşitlikçi ve parasız eğitime sahip çıkmaya devam edeceğiz; bu kararlılıktan asla vazgeçmeyeceğiz’’ dedi. (Haber Merkezi)

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.