İYİ Partili Hali: Doğu Türkistan’a el uzatmalıyız « Hatay Yeni Haber Gazetesi

24 Kasım 2024 - 04:09

İYİ Partili Hali: Doğu Türkistan’a el uzatmalıyız

İYİ Parti Türk Dünyası Başkan Yardımcısı Servet Hali, “Doğu Türkistan, Kerkük, İran, Rusya ve daha dünyanın neresinde olursa olsun zulme karşı ciddi bir ortak politika yürütülmesi kardeşlik borcudur” dedi.

İYİ Partili Hali: Doğu Türkistan’a el uzatmalıyız
Son Güncelleme :

26 Aralık 2021 - 16:05

244 views

İYİ Partili Hali: Doğu Türkistan’a el uzatmalıyız

İYİ Parti Türk Dünyası Başkan Yardımcısı Servet Hali, “Doğu Türkistan, Kerkük, İran, Rusya ve daha dünyanın neresinde olursa olsun zulme karşı ciddi bir ortak politika yürütülmesi kardeşlik borcudur” dedi.

reklam


Milliyetçi Odak’ın internet sitesinde bir yazısı yayınlaan Hali; “Doğu Türkistan Türk medeniyetinin beşiği Sultan Saltuk Buğra Hanın, Kâşgarlı Mahmud’un, Yusuf Has Hacib’in ana yurdu ve mukaddes vatandır. Doğu Türkistan, Talas Savaşı’ndan beri İslamiyet’in kök salıp yeşerdiği bölgedir. Türk İslam medeniyetinin beşiğidir. Bu mukaddes vatan bugün Çin zulmü ve işgali altındadır. Doğu Türkistan, dünyadaki petrol, doğal gaz, kömür, altın, uranyum yataklarının bulunduğu çok zengin bir bölgedir. Bugün işgalci Çin, petrol ve doğal gaz ihtiyacının büyük bölümünü buralardan karşılamaktadır. Çin, Doğu Türkistan’ı hâkimiyeti altına aldığı tarihten bu yana, Doğu Türkistanlılara yönelik etnik temizlik ve asimilasyon politikası uygulamaktadır. Çin hükümeti, Uygur Türklerine yönelik doğum kontrolü baskısı ve zorunlu kürtaj ile “demografik soykırım” yapmaktadır. Çin anayasasına göre, her vatandaşın dine inanma veya inanmama hakkı vardır, anayasal hakkı olmasına rağmen Uygur Türklerinin namaz kılması, oruç tutması ve hatta cenazelerini dini usullere göre defnetmeleri dahi yasaklanmış durumdadır. Bunun yanı sıra toplama kamplarında tutulan Uygur Türklerinin köle olarak çalıştırıldıkları, çeşitli işkencelere maruz kaldıkları, insani olmayan şartlarda yaşamaya zorlandıkları bilinmektedir. Doğu Türkistanlı çocuklar Çin okullarında eğitime mecbur edilerek kendi dilleri ve kültürleri unutturulmaktadır. Kız çocukları zorla Çinli erkeklerle evlendirilmekte böylece bir asimile politikası uygulanmaktadır. Dayanışma ve kaynaştırma projesi denilerek kardeşlerimizin evlerinde Çinli erkekler yaşamaktadır.
DOĞU TÜRKİSTAN HAKKINDA BİR AÇIKLAMA DAHİ YAPILMIYOR
Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana 35 milyon Doğu Türkistanlı katledilmiştir. Çin’in günümüzde Doğu Türkistan’a uyguladığı sert politikaları devam etmektedir. Birleşmiş Milletler’in güncel raporlarına göre 3 milyonu aşkın Müslüman Uygur Türkü Çin’in “eğitim merkezi” olarak dünyaya lanse ettiği toplama kamplarında tutulmaktadır. Doğu Türkistan halkı, manevi değerlerini koruyabilmenin, özgür bir biçimde dilini kullanmanın, baskı olmadan dinlerini yaşamanın ve gelecek nesillerine kültürlerini bırakmanın haklı mücadelesini dünya kamuoyunun gözleri önünde vermektedir. Uygur Türkleri, “olması gerektiği gibi” Türkiye’yi, ikinci vatanları olarak kabul ediyor ve Türkiye’de kendilerini güvende hissediyor. Ancak 2017’de Çin ile Türkiye arasında imzalanan “Suçluların İadesi Anlaşması”nın (soydaşlarımız iade edilirken suçlu olarak iade edilecek olup) Aralık ayı sonunda Pekin yönetimi tarafından onaylanması ile Müslüman Uygur Türkleri şu anda kendilerini fazlasıyla tedirgin hissetmektedir. Türkiye’deki Uygur Türkleri bu anlaşma yürürlüğe konduğu zaman soydaş bildikleri Türkiye Cumhuriyeti’nin elleriyle Çin’e teslim edilmekten korkuyor. Türk milletinin vicdanı böyle bir kararın onaylanmasını asla kabul etmez. Ancak zulme karşı Türkiye ve Türk Dünyası kör ve sağır olmuş, zalimin zulmünü haykıramayan bir politika izliyor. ABD’ de Uygur Zorla Çalıştırmayı Önleme Yasası yürürlüğe girmiştir. Bu yasanın yürürlüğe girmesiyle dünyanın tam olarak neler yaşandığını bilmediği toplama kamplarının önüne geçmek için önemli bir hamle yapılmışken, Japonya 50000 imza toplayarak BM İnsan Hakları Komisyonuna vererek destek olurken, Avrupa Birliği ülkeleri Çin’e yatırımlarını durdurma kararı alırken, Kanada ve ABD zulme karşı kararlar alırken bizim ülkemizde Çin’i sevimli gösterecek “Hayalimdeki Çin” adıyla yarışmalar düzenleniyor. Bu da yetmezmiş gibi Türk Dünyasından da Doğu Türkistan konusunda her hangi bir karar, kararı bir kenara bırakın her hangi bir açıklama dahi yok.

reklam


TÜRK DÜNYASI EL UZATMALIDIR
Geçtiğimiz 12 Kasım 2021’ de Türk Devletleri Teşkilatı adını alarak Türk Cumhuriyetlerinin yaptıkları zirve tüm Türk Dünyasında büyük heyecan uyandırmıştır. Lakin yapılan zirvede alınan kararlar ve belirlenen ilkeler arasında “Doğu Türkistan” konusunun gündeme gelmemesi, buradaki zulme karşı her hangi bir kınamanın yapılmayışı, gündeme dahi getirilmeyişi büyük hayal kırıklığına neden olmuştur. Halbuki yapılan zirvede isim anılmadan dahi olsa Türk’ün yaşadığı zulme tüm Türk Dünyası “tek vücut olarak mücadele edecek, ortak karar alacak, ortak hareket edecek” şeklinde bir açıklama dahi zulmün olduğu yerlerde ümit ışığı olurdu. Soydaşlarınca unutulmamışlığın inancıyla mücadele azmini arttıracak bir hamle olurdu. Türkiye’ den Türk dünyasından gür bir sesle yapılacak bir uyarı dahi Doğu Türkistan’da zulüm gören Türklerin rahat bir nefes almasını sağlayacaktır. Bu nedenle başta Türkiye olmak üzere tüm Türk dünyasının Doğu Türkistan, Kerkük, İran, Rusya ve daha dünyanın neresinde olursa olsun zulme karşı ciddi bir ortak politika yürütmesi kardeşlik borcudur. Türk Devletleri Teşkilatı oluşumu Adriyatik’ten Çin’e kadar tüm Türk Dünyasında büyük heyecan oluşturdu, bu öyle bir heyecan ki sanki Bozkurt’un yol göstericiliğinde Ergenekon’dan çıkmış hissiyatı gibi idi. Bu hissiyata gölge düşürmemek Türkiye’nin görevidir. Türk dünyasının rehberi ve lokomotifi Türkiye’dir. Umudumuz o ki en kısa zamanda Türklük şuuru ile bu rehberlik görevi layıkıyla yapılsın. Son olarak büyük önder Atatürk’ün “Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur!” vecizesiyle dünyaya adaleti ve huzuru, Türk dünyasının selameti için gücü taşıdığımız kandan alarak tamamen milli bir politika ile Türkiye’nin ve Türk Dünyasının zulüm altında umut bekleyen kardeşlerine el uzatacağı günlerin yakında olacağı inancı ile” ifadelerini kullandı.

reklam

YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.