AYDOĞAN: “RES’ler DOĞAMIZI TAHRİP ETMEYE DEVAM EDİYOR”
Rüzgâr Enerji Santrali Türbinlerinin yaşam ve geçim alanlarını tahrip ettiğini ifade eden CHP Samandağ İlçe başkanı İbrahim Aydoğan . RES türbinlerinin yarattığı ses ve gürültü kirliliğinden halkımın rahatsız olduğunu belirtti.
Rüzgâr enerji santralinin ilçemizin eşsiz doğasını tahrip etmeye devam ettiğine dikkat çeken Aydoğan Çevre Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada şunları söyledi: “1.Derece Turizm Sit alanını, endemik bitkilerin yayılma alanını, kutsal mekânları olan El Arabî Ziyaretini, dünyanın en önemli üç ana kuş göç yolundan birini tahrip ettiğini söyleyerek “İlçemizde Gözünü daha çok kar, rant ve sömürü bürümüş olan enerji sermayesinin yarattığı tahribatlara son diyoruz.
İLÇEMİZ RES TÜRBİNLERİNİN İŞGALİ ALTINDADIR
Bir basın açıklaması yayınlayan, CHP Samandağ İlçe Başkanı İbrahim Aydoğan: ”Türkiye toplumu olarak sermayenin vicdansızlığına,duyarsızlığına sesiz kalamayız. Sermayenin dini, ahlakı, ırkı, milliyeti, sınırları yoktur. ST. Simon manastırı, HZ. Musa Ağacını, El Arabî Hazretlerini, Beyazıt-ı Bestami Hazretlerini, Habibi Neccar Hazretlerini, Hz Musa Ağacını, Senpiyer Kilisesi vb hepsi bu ülkenin vazgeçilemez kültürel, tarihi ve inanç zenginliğidir. Hiç birinden vazgeçmeyeceğiz, koruyacağız ve turizme kazandıracağız. ST. Simon Manastırının yakınında bulunan El Arabî Hazretleri Türbegahı’nın bitişiğine dikilen onlarca RES Türbini biz inananları rahatsız etmektedir. Genel olarak Turizm ve inanç Turizmi ve özellikle inancımız açısından önemli bir merkez olan EL ARABÎ Hazretleri Ziyareti RES Türbinlerinin işgali altındadır. Baktığınız her yerde Türbinlerden başınız döner. Gözlerinizi kapatsanız kesintisiz bir şekilde onlarca savaş uçağı sesi gibi bir ses olan RES türbinlerinin sesi kulaklarınızda ve beyninizde zonklayacaktır. Bu türbinler vakit geçirmeden kaldırılmalıdır. Enerji için her şey mubah olamaz. Enerji Santrallerinin elde ettiği ayrıcalıklar kapitülasyon seviyesini bile aşmıştır. RES şirketlerinin elde ettikleri kapitülasyonlar hayratça davranışlarına neden oluyor. Dualarımızı, inancımızın, gereğini, ibadetimizi, inancımızı rahatsız olmadan yapabilmek istiyoruz. Bu doğal talebimiz inanç özgürlüğünün ve inanç özgürlüğünün güvence altında olmasının gereğidir”dedi.