KALP KAPAK HASTALIKLARI NASIL OLUŞUR?
Defne Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi uzmanı Dr. Erhan Kaya Kalp Damar Hastalıkları ile ilgili merak edilen soruları yanıtladı.
Kaya yaptığı açıklamada; “Kalp kapakları, kalp odacıkları içindeki kan akımını doğru şekilde yönlendiren, her kalp atımı ile birlikte açılıp kapanan yapılardır.
Dört adet kalp kapakçığı vardır: mitral, aort, triküspit, pulmoner kapak. Kalp kapak yapısının bozularak işlev yapamaz hale gelmesi sonucu kalp kapak hastalığı oluşur. Kapakçıklarda hastalık iki şekilde gelişebilir, kapağın daralması ve/veya yetmezliği (geriye doğru kan kaçırması). Kapak hastalıklarının sebebi genetik, ileri yaş, enfeksiyon, kalp kası hastalıkları gibi çok çeşitlidir. Kalp kapak hastalıkları uzun yıllar belirtisiz seyredebilir. Muayene sırasında doktorunuzun üfürüm duyması sonucu tesadüfen tespit edilebilir. Kapak hastalıkları mekanik bir sorun olduğundan ilaçlar ile tedavi edilemez, ilaç tedavileri ancak hastalığın ilerlemesini veya belirtilerin hafiflemesini sağlayabilir.
Kalp kapak hastalıkları genelde yavaş seyirlidir, ancak ileri düzeylerde kalp yetmezliği, inme, ritim bozukluğu ve bazen ani ölüme yol açabilir. Bu nedenle kapak hastalarının aralıklar ile ekokardiyografi tetkiki ile izlenerek kapak cerrahisi zamanının belirlenmesi gereklidir.
Uzun vadede kalp kapağına yönelik cerrahi girişim gerekecektir, bu kapağın onarılması veya tümüyle değiştirilmesi şeklinde olabilir.
KALP KAPAK HASTALIKLARINDA CERRAHİ HANGİ HASTALAR İÇİN GEREKLİDİR?
Kapaklarda genel olarak iki türlü hastalıktan dolayı cerrahi müdahale gerekebilmektedir:
Stenoz: Kapağın daralması
Yetersizlik: Kapağın tam kapanmaması
Kalp kapaklarının biri veya birkaçında saptanan darlık veya yetmezlikler: Kapak tamir edilerek (plasti) veya değiştirilerek (replasman) tedavi edilmektedir. Kalp kuvvetli adalelerden meydana gelen güçlü bir pompadır ve vücutta mevcut olan 5-7 litre kanı sürekli olarak vücutta dolaştırır. Bu günde ortalama 7 bin 500 litre kanın pompalanması demektir. Kalp kapakları bu sistem içinde akımın tek yönde olmasını sağlayan oluşumlardır. Kalp odacıkları arasında yer alan dört kapak mevcuttur: Aort, mitral, triküspid, pulmoner. Kalp kapaklarında meydana gelen bir darlıktan kanın geçişi zorlaşır, kalp kapakçığı yetmezliği sorununda ise geri kaçan kan kalbin yükünü arttırır. Her iki durumda da kalp adalesi zorlanır ve kalbin odacıkları genişleyerek kalp büyümesine neden olur. Müdahale edilmez ise kalbin normal fonksiyonları bozulur ve kalp yetmezliği meydana gelir. En çok mitral ve aort kapaklarda hastalık görülür.
KALP KAPAK AMELİYATLARINDA KAPAK DEĞİŞİMİ YA DA KAPAK TAMİRİ ARASINDAKİ FARK NEDİR?
Kapak hastalıklarında hasar görmüş bir kapak görevini yapamaz ve bu da kalbe zarar verir. Kapak cerrahisinde amaç hasar görmüş kapağın görevini yerine getirmesini sağlamaktır. Yaygın olarak hasar görmüş kapak metalik bir kapakla değiştirilir. Metalik kapağın uzun dönemde oluşturduğu sorunlar nedeniyle( tüm ömür boyunca coumadin kullanımı ve takibi, enfeksiyon riski, pıhtı oluşumu ve felç, metalik kapağın hasta ve çevresini rahatsız eden sesi) tüm Dünya’ da artık cerrahide esas amaç hastanın kendi kapağının tamir edilmesidir. Genel görüş hastanın kendi tamir edilmiş kapağının en kaliteli metalik kapaktan daha sağlıklı olduğudur. Bü yüzden bu konuda uzmanlaşmış cerrahlar tercih edilmelidir.
MİNİMAL YA DA KAPALI KAPAK CERRAHİSİ NEDİR
Bilimsel adı ”sağ anterolateral mini-torakotomi” olan ve sağ koltuk altından 4 veya 5 santimlik kesi ile yapılan kalp kapağı tamir ve değiştirme ameliyatlarıdır. Normal cerrahide iman tahtası tamamen kesilir ve ciltte göze hoş görünmeyen ortalama 20-30 santimlik bir yara izi oluşur. Bu nedenle hem hastanın iyileşme süresini uzatan kemik kesisini ortadan kaldırmak hem de ameliyat sonrası göze hoş görünmeyen yara izinden kurtulmak için kapalı kapak cerrahisi geliştirilmiştir.
Reklam
http://www.asitemizlik.com.tr, Bu Reklam Linki ile firmamıza başvuru yapanlara firmamız tarafından %10 indirim yapılacaktır.
MİNİMAL KAPAK CERRAHİSİNİN NORMAL CERRAHİYE GÖRE FARKLARI NELERDİR?
Kesi daha küçük olduğundan ameliyat sırasında daha az kanama olur ve komplikasyon riski daha düşüktür. Göğsün ön tarafında ameliyat izi olmadığından estetik açıdan iyi bir görünüm sağlar ve psikolojik olarak hastayı olumsuz etkilemez. Kalbe ulaşırken meydana gelebilecek doku hasarlarının önüne geçilmesini sağlar. Komplikasyon ve enfeksiyon riski düşüktür. Hastaya ikici bir kalp ameliyatı gerektiren durumlarda sorun oluşturmaz. Hastanın daha erken taburcu olmasını sağlar.
KİMLER MİNİMAL KAPAK CERRAHİSİNE UYGUNDUR?
Genç hastalar için, özellikle şişman, şeker hastalığı, kalp yetmezliği gibi risk faktörleri olanlarda ideal bir yöntemdir. Yaşlı hastalarda da mitral ve triküspit kapaklar için kolaylıkla yapılır; fakat 75-80 yaş üstü, kronik akciğer hastalığı olanlarda ve daha önceden sağ göğüsten akciğer ameliyatı geçirmiş hastalarda tercih edilmez. Bu grup hastalarda özellikle aort kapak değişimlerinde yine estetik ve az hasarlı olması açısından önden küçük bir pencere açılması tercih edilir.
MİNİMAL KAPAK CERRAHİSİ SONRASI İYİLEŞME VE NORMAL YAŞAMA DÖNÜŞ SÜRECİ NASILDIR?
Hasta daha erken günlük hayatına dönebilir, sosyal ve cinsel yaşantısında problem oluşturmaz.
Hasta ameliyat sonrasında sırt üstü yatmak zorunda değildir, istediği pozisyonda yatabilir. Hasta 2 hafta sonra araba kullanabilir. Hasta göğsünü korumak zorunda değildir. Hasta hareket sınırlamasıyla karşılaşmaz, yüzebilir ve ağırlık kaldırabilir” ifadelerini kullandı.
Reklam