“Asgari ücret zammı Pinokyo TÜİK’in enflasyon oranını dahi yakalayamadı”
Demokrat Parti Sözcüsü Dr. Neslihan Çevik, yaptığı haftalık yazılı basın açıklamasında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Reklam
http://www.asitemizlik.com.tr, Bu Reklam Linki ile firmamıza başvuru yapanlara firmamız tarafından %10 indirim yapılacaktır.
Asgari ücrete yapılan yüzde 30 artış, enflasyon, zamlar, vatandaşın geçim sıkıntısı, olası bir enerji krizi ve NATO görüşmeleri hakkında değerlendirmelerde bulunan Genel Başkan Yardımcısı Neslihan Çevik şu görüşleri dile getirdi:
“Asgari ücret zammı Pinokyo TÜİK’in enflasyon oranını dahi yakalayamadı”
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, 1 Temmuz 2022’den itibaren geçerli olacak asgari ücretin yüzde 30 artışla net 5 bin 500 TL olduğunu duyurdu.
Açıkladığı verilere hiçbir güvenin kalmadığı ve kamuoyunda itibarı hayli zedelenen “pinokyo kurum TÜİK” rakamlarına göre bile yılın ilk 5 ayında gerçekleşen enflasyon yüzde 35. Buna karşın asgari ücrete yapılan zam yüzde 30 oranında oldu. Yani; asgari ücrete yapılan zam, TÜİK enflasyon oranının bile altında kaldı. Eurostat 2022 Ocak verilerine Türkiye, 328 Euro ile Avrupa’nın en düşük asgari ücretli üçüncü ülkesi.Üstelik, açıklanan zamma rağmen yükselen kurun etkisi ile “net asgari ücret 314 Euro’ya kadar düşmüş durumda”.
“İktidar kaşıkla verdiğini kepçeyle geri alıyor”
İktidar, boşalan hazineyi nasıl dolduracağını adeta şaşırmış durumda. 1 Temmuz’da yürürlüğe giren asgari ücrete yapılan yüzde 30 zammın hemen ardından Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarına yüzde 80 zam yapıldığı açıklandı. Anne babaya verdikleri yüzde 30’u çocuklarından yüzde 80 ile geri alıyorlar. Diğer bir deyişle; iktidar kaşıkla verdiğini kepçeyle geri alıyor. Üstelik bir de KYK depozitoda da bir artış oldu ve öğrencilerin bu depozito farkını ödemeleri istendi. Yeni yaptıkları zamla beraber sadece yurt ücreti aylık 800 liraya yükselmiş oldu.
“İktidar, Türkiye’nin geleceğine yatırım yapmaktan da vazgeçmiş”
Şimdi, kabaca bir hesap yapalım: İktidarın öğrenciye verdiği KYK kredisi veya bursu 850 TL. Demek ki AKP öğrenciye verdiği bursun 800 TL’sini geri alarak, öğrencinin cebine aylık 50 TL koymayı uygun görmüş! Aileden destek alamayan gençler için bu, 30 gün boyunca 50 TL ile geçinmek anlamına geliyor. Diğer bir deyişle 1 tane simit 3 TL iken günlük 1,6 TL ile geçinmeye çalışmak anlamı taşıyor. Bu hesaptan yola çıkarsak; öyle gözüküyor ki iktidar gençlere kıymet vermediği gibi Türkiye’nin geleceğine yatırım yapmaktan da vazgeçmiştir.
Reklam
Demokrat Parti olarak gençlere vereceğimiz iki sözümüz var:
- Kredi Yurtlar Kurumu’na (KYK) ait olan bütün yurtları ücretsiz hale getireceğiz.
- Bu yurtlarda kalma imkanı bulamayan öğrencilere 1.000 TL aylık barınma desteği ödeyeceğiz.
“Dünya enerji krizine koşarak giderken Türkiye ne yapıyor?”
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrası Rusya’ya uygulanan uluslararası yaptırımların gerilimi sonucunda Rusya, Avrupa’ya doğalgaz akışını kesmeye başlamıştı. Bölge ülkeler de hızla alternatif arayışına girdiler. Hatta Avrupa’nın en büyük endüstri ülkelerinden Almanya, Hollanda ve Avusturya bu doğrultuda daha önce iklim kriziyle mücadele kapsamında engellediği yeni kömür santrali inşaatlarına ruhsat vermeye başlayacağını açıkladı.
Avrupa’nın Rusya gazına olan bağımlılığı yüzde 40’lar seviyesinde, Hollanda’nın ise yüzde 15 seviyesinde. Buna rağmen Hollanda’nın da böyle bir adım atması çok düşündürücüdür. Peki, Türkiye ne durumda? Türkiye’nin enerjide yüzde 71 dışa bağımlı bir ülke olarak önümüzdeki kışa şimdiden hazırlanmak zorunda olduğunu söylemeliyiz. Demokrat Parti olarak iktidarı doğabilecek enerji krizi konusunda uyarıyoruz ve bir an önce alternatif enerji kaynakları bulmak konusunda harekete geçmelerini istiyoruz.
“Resmi bir dış politika değil, ‘şahsım’ dış politikası yürütüyorlar”
Türkiye’nin resmi bir dış politikadan ziyade “sahsım dış politikası” yürüttüğünü vahametle izliyoruz. Madrid zırvesındeki NATO görüşmeleri sonucu Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında bir mutabakat imzalandı.
Bütün bu görüşmeler ve imza sürecinde ikili görüşmeler yapılırken Dış İşlerinden kimseyi göremiyoruz; tutulmuş bir devlet kaydı da yok ortada! Görüşmenin usulleri (daha doğrusu usulsüzlüğü) ve Mutabakatın içeriğinin hiçbir şekilde Türkiye adına tatmin edici olmaması bir yana dursun bizim dikkat çekmek istediğimiz başka bir husus var: AKP iktidarı içerideki her türlü politikayı (TÜİK, enflasyon, ekonomi, kadın cinayetleri, terör, göç…) kendine ve seçimlere yönelik olarak kurguluyor.
Son yapılan NATO görüşmesi ile aynı şeyi dış ilişkilerde de yaptıklarını tescillemiş oldular. Uzun süredir dış politikayı popülizme sıkıştırdıkları için millet olarak büyük bedeller ödedik ve ödemeye de devam edeceğiz. Cemal Kaşıkçı, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır’da bu durumu göremeyenler var ise şimdi gözlerinin açılmış olduğunu umuyoruz.
“Maalesef Türkiye’nin itibarı yine ayaklar altın alındı”
Bu aralar dış basından Sayın Erdoğan’ı öven fikir yazılarını ve başlıkları sıklıkla görüyor olabilirsiniz. Birçok “iliştirilirmiş gazeteci” de burada “bakın yabancı basın Cumhurbaşkanımızı övüyor” diye bas bas bağırıyor. Başlıklar ne diyor peki; “Recep Tayyip Erdoğan puan kazandı” diyor.
Buraya dikkat lütfen. “Türkiye kazandı” demiyor; “Sayın Erdoğan kazandı” diyor. Herkes şahsına yönelik bir zaferden bahsediyor. Kimse Türkiye’den bahsetmiyor. Nitekim, ülkemizin yargısına, yasamasına ve yürütmesine sahip olan tek bir kişi var. Sonuç olarak söyleyebiliriz ki; maalesef elimizde gururlanacak bir şey yok. Aksine Türkiye’nin itibarı, AKP’nin “Güçlendirilmiş Cumhur İttifakı Olma Sevdası” ile gene ayaklar altına alındı”
Reklam