AVCI: TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ BİR OYUN DEĞİL, EMEĞİN MÜCADELESİ VE GÜVENCESİDİR « Hatay Yeni Haber Gazetesi

23 Kasım 2024 - 18:53

AVCI: TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ BİR OYUN DEĞİL, EMEĞİN MÜCADELESİ VE GÜVENCESİDİR

Sağlık emekçileri Hatay Devlet Hastanesi eski binası önünde bir protesto gösterisi düzenlediler.

AVCI: TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ BİR OYUN DEĞİL, EMEĞİN MÜCADELESİ VE GÜVENCESİDİR
Son Güncelleme :

29 Haziran 2021 - 13:33

185 views

AVCI: TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ BİR OYUN DEĞİL, EMEĞİN MÜCADELESİ VE GÜVENCESİDİR

 

Sağlık emekçileri Hatay Devlet Hastanesi eski binası önünde bir protesto gösterisi düzenlediler.

SES Hatay Şube, Hatay TTB, Hatay Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği ve Hatay Psikologlar Derneği’nin destek verdiği eylemde basın açıklamasını SES Hatay Şube Eş Başkanı Meryem Avcı okudu.

Avcı, basın açıklamasında, “Farklı istihdam biçimleri ve taşeronlaştırma uygulamaları ile sağlık ve sosyal hizmet iş kolu güvencesizliğin en yaygın olduğu işkoludur. Bu durum sağlık ve sosyal hizmet alanında baskının, mobbingin, ayrımcılığın, eşitsizliğin, keyfiliğin ve kayırmacılığın alabildiğine yaygın hale gelmesine neden olmuştur. Fazla çalışma, uzun süren kesintisiz çalışma, sık nöbet tutma, çok yoğun iş yükü altında çalışma ne yazık ki sağlık ve sosyal hizmet alanlarının en önemli özellikleri haline gelmiştir. Sağlık emekçileri tükenmişlik yaşamakta, görevden ayrılmakta, kendisini ve mesleğini değersiz görmekte, yalnızlaştırılmakta ve ötekileştirilmektedir. Aidiyeti, sendika üyeliği sorgulanmakta üyesi olduğu sendika nedeni ile farklı uygulamalara tabi tutulmaktadır. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de sağlıkçı intiharları iş yerine bağlı baskı ve mobbing nedeni ile artış göstermektedir. Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri vergi yükü ve enflasyon oranlarındaki artışla beraber yoksulluk sınırında ücret almakta, geçinmek için ek işlerde ya da bulunduğu birimde daha fazla çalışmak zorunda kalmaktadır. Döner sermaye uygulamaları ve performans sistemi sağlık emekçilerinin ücretleri arasında kapatılamaz bir açıklık oluşturmakta, ekip anlayışını, dayanışma ve örgütlülüğü bozmaktadır. Pandemiyle birlikte sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin dağ gibi biriken sorunlarına birçok yeni sorun eklenirken, bu sorunlarla ilgili yargı kararları emekçileri korumak yerine emekçilerin aleyhine kararlara imza atmaktadır. Bu nedenle bazı taleplerimizin TİS koruması altına alınması gerekmektedir.

REKLAM

SENDİKA TİS MASASINA TALEPLERİNİ GÖNDERDİ

Sendikamızın TİS masasına gönderilmek üzere hazırladığı talepler şöyledir:

  1. Hukuksuz OHAL ve KHK’lar sonuçlarıyla birlikte iptal edilmelidir. OHAL Komisyonu lağvedilmeli, ihraçlar işlerine iade edilmeli,

4/B, 4/C, 4/D, 3+1, taşeron, vekil, sözleşmeli, kadrolu gibi farklı istihdam biçimleri ortadan kaldırılmalı; sağlık ve sosyal hizmet sunumu gerçekleştiren tüm çalışanlar tek ve güvenceli bir istihdamla çalıştırılmalıdır. Bu talebimiz gerçekleştirilinceye kadar;

4/B statüsünde çalışan kamu emekçilerinin 3+1 statüsündekiler gibi 4/A’ya geçirilmesi sağlanmalıdır.

Taşeronlaşmaya son verilerek, taşeron işçiler +/B sürekli işçi kadrosuna alınmalıdır.

Örgütlenme ve sendika seçme önündeki engeller kaldırılmalı, ayrımcı ve baskıcı uygulamalara son verilmelidir.

Siyasi kayırmacılığa son verilmeli, kadrolaşma durdurulmalıdır.

Özellikli birim ek ödeme farkına dahil edilen birim kapsamının genişletilmesi, bu kapsamda;

Tek acil servisi olan hastanelerde mesai sonrası acil servise hizmet veren laboratuvar ve röntgen teknisyenlerinin yanı sıra bu hizmet veren tüm çalışanların özellikli birim farkından yararlandırılmasının sağlanması,

657 sayılı kanunun ek 33.maddesinde tanımlanan %50 artırımlı nöbet ücretinin özellikli birimlere hizmet veren tüm çalışanları kapsayacak şekilde kapsamının genişletilmesinin sağlanması gerekmektedir.

En düşük temel ücret yoksulluk sınırı üzerinde olmalı, her türlü performansa dayalı ödeme sistemi kaldırılmalı,

Haftalık çalışma süresi 35 saate düşürülmeli, engelli personelin çalışma saatleri engel durumuna göre ayrıca düzenlenmelidir.

Dini bayramlarda idari izin verilen günlerde tutulan nöbetler bayram nöbeti olarak kabul edilmeli mesai saatlerinin hesaplanmasına göre hak ve ücret kaybının önüne geçilmelidir.

Acil nöbeti tutan sağlık emekçilerinin nöbet ücretleri tutulan mekâna göre değil hizmetin niteliğine göre belirlenmeli, idarenin acil servis hizmetlerinin yapısal işleyiş kusurlarına bağlı olarak geri istenen nöbet ücretleri iade edilmelidir.

Fiili hizmetin fiilen çalışma şartına bağlanmasının çıkarılması, mesleğe başlama tarihinin esas alınarak fiili hizmetin uygulanması ve bu şekilde hesaplanacak fiili hizmet süresi zammının emeklilikte 8 yıl olarak uygulanması sağlanmalıdır.

İş kolumuzda tüm çalışanlara ek gösterge 3600’den başlayarak kademeli olarak arttırılmalıdır.

Asgari ücret vergi dışı bırakılmalı, maaşın asgari ücret tutarını aşan kısmı için gelir vergisinin ilk dilimi olan %15 uygulanmalıdır.

4/C maddesine göre çalışan geçici işçilerin sözleşme pozisyonlarına denk gelecek şekilde 4/B’liler gibi ek ödeme almalarının sağlanması gerekmektedir.

Sağlık ve sosyal hizmet işkolunda çalışanların tümü sağlık hizmetleri sınıfında sayılmalı,

Covid-19, illiyet bağı aranmadan sağlık kurumlarında çalışan tüm personel için meslek hastalığı sayılmalıdır.

Sağlıkta şiddetin önlenmesi için sağlık iş kolundaki emek ve meslek örgütlerinin verdiği “şiddet yasası teklifi” yasa teklifinin ceza ve idari hukukta yer bulması için Sağlık Bakanlığı tarafından çalışma yürütülmelidir.

Ücretli doğum izni artırılmalıdır, kadınlar için doğumdan önce 8 hafta, doğumdan sonra altı ay ücretli doğum izni verilmelidir.

Süt izni statü farkı gözetilmeksizin tüm çalışanlar bakımından eşit olarak uygulanmalı, bu süreçte performansa dayalı ek ödeme kesintisi yapılmamalıdır.

Doğum izinleri nedeniyle kadın çalışanların ekonomik, sosyal ve özlük hakları ve statülerinde hak kaybına uğramaları engellenmelidir.

ASM sözleşmeleri, bireysel olmamalı, toplu sözleşmeye dahil edilmelidir.

Aile hekimi ve aile hekimliklerinde çalışan kadın sağlık emekçilerinin gebelik ve emzirme izinleri 4/B ve diğer kadrolarda yer alanlar için 4/A’ya tabi sağlık emekçileri için yapılan düzenlemeyle eşitlenmelidir.

Meslek farklılıklarını ve meslek sorumluluk sınırlarını ortadan kaldıran, kişilere görevi ve yetkisi olmayan işlerin yaptırılmasına zemin hazırlayan “sosyal çalışma görevlisi” tanımı tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmalıdır.

Meslek çalışmaları, mesleklerin sorumluluk alanları ve sınırları çerçevesinde tanımlanmalı, çalışanlara keyfi ve görevleri olmayan işlerin yaptırılması engellenmelidir.

Sosyal hizmetler risk ve tehdidin yüksek olduğu bir çalışma alanıdır. Sosyal incelemeler, evde hizmet verilmesi gereken durumlar, güvenlik riski olanlara yönelik kurumlarda yapılan çalışmalar, çalışanlara yönelik tehditler başta olmak üzere çalışanların fiziki ve hukuki güvenliklerinin sağlanması için gerekli tedbirler alınmalıdır.

Olağanüstü durumlarda çalışma saatine yönelik düzenlemeler çalışanlar arasında eşitsizlik yaratacak şekilde düzenlenmemeli, çalışma saatinin azaltılması halinde hizmetin özelliği gereği haftalık 40 saat çalışmaya zorlananlara bu süreler fazla mesai olarak ücretlendirilmeli,

Olağanüstü durumlarda günlük çalışma süreleri olabildiğince kısa tutulmalı, hemşirelerin 24 saatlik nöbet sistemiyle çalışmasının önüne geçilmeli, vardiyalar arasında olabildiğince uzun dinlenme süreleri oluşturulmalı ve haftalık toplam çalışma süreleri olabildiğince azaltılmalıdır” ifadelerini kullandı.

REKLAM

YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.