Baş: Çocuğumuzun beslenmesini, sütünü çalan bir bütçe hazırlıyorlar « Hatay Yeni Haber Gazetesi

24 Kasım 2024 - 08:00

Baş: Çocuğumuzun beslenmesini, sütünü çalan bir bütçe hazırlıyorlar

Meclis’te 2023 yılına ilişkin bütçe teklifinin görüşmeleri sürerken, TİP Genel Başkanı Erkan Baş, “Çocuğumuzun beslenmesini, sütünü çalan bir bütçe hazırlıyorlar” dedi.

Baş: Çocuğumuzun beslenmesini, sütünü çalan bir bütçe hazırlıyorlar
Son Güncelleme :

08 Aralık 2022 - 10:18

214 views

Baş: Çocuğumuzun beslenmesini, sütünü çalan bir bütçe hazırlıyorlar

Meclis’te 2023 yılına ilişkin bütçe teklifinin görüşmeleri sürerken, TİP Genel Başkanı Erkan Baş, “Çocuğumuzun beslenmesini, sütünü çalan bir bütçe hazırlıyorlar” dedi.

Reklam

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Görüşmeleri devam eden 2023 bütçe teklifi ile çok büyük bir vurgunun hazırlığının yapıldığını belirten Baş, “Halkın parasına çökme planı tartışılıyor” dedi.

Bütçeye ilişkin bir görüşme yapılamadığını, çoğunluğu elinde bulunduran iktidarın muhalefeti susturup bütçeyi geçirmek istediğini kaydeden Baş, partilerini susturmak için de sistematik bir faaliyet yürütüldüğünü belirtti. 5 yıldır bulundukları Meclis’te her yıl engelleme girişimlerinin yaşandığını hatırlatan Baş, “Emekçinin sözünü mutlaka hayatın her alanına olduğu gibi Meclis’e de taşıyacağız” ifadelerini kullandı.

Hazırlanan bütçe teklifini “Çocuğumuzun beslenmesini, çocuğumuzun sütünü çalan bir bütçe hazırlıyorlar” diyerek niteleyen Baş, “AKP’nin hayatımızı çaldığı, bizi rezil bir geleceğin, rezil bir yaşamın kölesi yaptığı bu düzeni başlarına yıkmak için mücadeleye devam edeceğiz” vurgusunda bulundu.

Hiranur Vakfı liderinin kızının çocukluğu boyunca cinsel istismara maruz bırakıldığını ortaya çıkması üzerine de konuşan TİP Genel Başkanı, vakıfta yaşananın “münferit bir olay” olmadığını vurgulayarak,

“Biz burada basın toplantısı yaparken bile binlerce çocuğumuz sapık din tüccarları ağının içine düşmüş durumda. Burada organize bir tecavüz, organize bir istismar, organize bir şiddet var. Bu sapıklar

MEB’de bile sözde değerler eğitimi diye ders anlatıyorlar. Çocuklarımızın okuluna giriyorlar. Bunların kaçak yapılarına ruhsatlar veriliyor. Bunların belediyelerden ve merkezi bütçeden para aldıklarını biliyoruz. Bunlar suç işlediğinde mahkemeler çalışmıyor, emniyet çalışmıyor. Çok net bir şey söyleyeceğim; bunları, bunların para kaynaklarını, devletteki dayanaklarını, siyasi destekçilerini söküp atmadan hiçbir şey düzelmez” ifadelerini kullandı.

Baş, “Bizler bu karanlığa karşı durmadıkça, yüksek sesle isyanımızı dile getirmedikçe onlar ülkenin her yanını sarmaya, gençlerimizi çocuklarımızı ve bu ülkenin geleceğini çalmaya devam edecekler” uyarısında bulunarak, “Bu karanlıkla ancak laiklikle başa çıkabiliriz” dedi.

‘MECLİS’TE ÇOK BÜYÜK BİR VURGUNUN HAZIRLIĞI YAPILIYOR, HALKIN PARASINA ÇÖKME PLANI

TARTIŞILIYOR’

TİP Genel Başkanı Erkan Baş’ın açıklamaları şöyle:

“Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde günlerdir çok büyük bir vurgununun hazırlığı yapılıyor. Bütçe görüşmeleri özetle hırsızlık ve vurgun planı olarak değerlendiriliyor, halkın parasına çökme planı tartışılıyor. Emekçinin, yoksulun alın terinden yaratılan Hazine nasıl iktidar için sermaye için patronlar için kullanılır, nasıl çökülür, nasıl yandaşa aktarılır, nasıl Saray’da o lüks hayat devam eder bunlar konuşuluyor. Görüşmeler başladı diyemiyorum, genelde gazeteler ‘görüşmeler başladı’ diye haber yapıyor. Burada bir görüşme falan yapılmıyor. Gördüğünüz üzere Meclis çoğunluğunu elinde bulunduran iktidar cenahının müzakere etmek, tartışmak gibi bir dertleri yok. Tek bir amaç var; muhalefeti susturmak ve Saray’dan gelen bütçeyi onaylayıp geçirmek.

‘TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ’Nİ KONUŞTURMAMAK İÇİN SİSTEMATİK BİR FAALİYET YÜRÜTÜLÜYOR’

TİP Basın Bürosu

Dün muhalefet sıralarında oturan bir Milletvekili Hüseyin Öz, ölümden döndü. Kendisine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Ama bu iktidar anlayışının bir yansımasıdır. İlk gün söyledik, artık sistematik hale geldi. Türkiye İşçi Partisi’ni konuşturmamak için sistematik bir faaliyet yürüyor. 5 yıldır Meclis’te olan bir parti her bütçe sürecinde işçiler adına emekçiler adına yoksullar adına bütçeye dair değerlendirmelerimizi sunmak istiyoruz, Meclis Başkanıyla görüşme girişimlerimiz bile sonuçsuz kalıyor. Amaç belli; muhalefet susacak, konuşmayacak, iktidar her istediğini yapacak ve bu bütçe görüşmeleri bitecek. Biz bunu kabul etmeyeceğiz. Türkiye işçi sınıfı susmaz, TİP susturulamaz. Çok açık ifade ediyorum: Hiçbir güç görevimizi yerine getirmemin önüne engel olamayacak. Emekçinin sözünü mutlaka hayatın her alanına olduğu gibi Meclis’e de taşıyacağız.

‘AKP, ‘EKMEKTEN BİLE VERGİ ALACAĞIM, O PARAYI GÖTÜRÜP MEMLEKETİN KANINI EMEN

SOYSUZLARA HARCAYACAĞIM’ DİYOR’

Buradan yurttaşlarımıza seslenmek istiyorum: AKP diyor ki ‘Ben sizin alın terinizden, emeğinizden bu

kasayı dolduracağım. Asgari ücretten, ekmekten bile vergi alacağım. Kursağınızdan geçen her iki

lokmadan bir tanesini kursağınızdan çekip alacağım. Sonra da o parayı götürüp suç şebekelerine,

Saray’ın savaşına, yandaşlara, hırsızlara, bu memleketin kanını emen soysuzlara harcayacağım’ diyor.

‘ÇOCUĞUMUZUN BESLENMESİNİ, SÜTÜNÜ ÇALAN BİR BÜTÇE HAZIRLIYORLAR’

Vergilerimizle doldurulan AKP’nin savaşına, Saray’a, Saray soytarılarına harcadığı o kasada ne var

biliyor musunuz? Çocuklarımızın beslenme çantasına koyamadığımız için kahrolduğumuz o meyveler

var ya, alıp içiremediğimiz için çocuklarımızın gelişim bozukluğu yaşamasına neden olan o süt var ya,

burada tartışmak istemedikleri bütçe ona çekme bütçesidir. Çocuğumuzun beslenmesini,

çocuğumuzun sütünü çalan bir bütçe hazırlıyorlar. Hani ev sahibine veremediğiniz zaman başınızı

eğmek zorunda hissettiğiniz kira, okulu bitmesine karşı iş bulamadığınız o işler, hepsi bu bütçeyle yok

edilmek isteniyor.

‘AKP’NİN BİZİ REZİL BİR YAŞAMIN KÖLESİ YAPTIĞI DÜZENİ YIKMAK İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ’

Ödeyemediğimiz faturalar, satın alamadığımız kitaplar, gidemediğimiz filmler, yılda 2 gün bile

yapamadığımız tatiller, bize cehennem ettikleri insanca yaşayamadığımız hayatımız var ya burada o

hayatımızı çalmak için uğraşıyorlar. AKP’nin hayatımızı çaldığı, bizi rezil bir geleceğin, rezil bir yaşamın

kölesi yaptığı bu düzeni başlarına yıkmak için mücadeleye devam edeceğiz.

‘TELEVİZYONDA BOLLUK, SOKAKTA YOKLUK; YARATTIKLARI REJİM BU’

2 ayrı enflasyon rakamı açıklandı. Bağımsız kuruluş ENAG ‘Yüzde 170’ dedi, TÜİK ‘Yüzde 84’ dedi.

Şimdi baz etkisiyle enflasyon konusunda iyileşme varmış diye hep bir ağızdan masallar anlatmaya

başladılar. Gerçekten bu Nebati Bey ne anlatıyor? Ne anlatıyorsun Nebati Bey? Yandaş basına

bakıyorsunuz yalan üzerine yalan pompalanıyor. Halk bunları izliyor, ondan sonra markete, pazara

gidiyor. Halkın televizyonda gördüğü bolluk, sokakta gördüğü yokluk. Yarattıkları rejim bu. Bunlar

hangi rakamları açıklarsa açıklasınlar. Fiyatlar düşmüyor. Yurttaşlarımızın alım gücü her geçen gün

azalıyor. Yoksulluğa isyan ediyoruz. Bu ülkedeki milyonlarca insanın durumu bu. Alın o baz etkisini

başınıza çalın. Başka hiçbir işe yaramıyor.

Reklam

‘ZİNCİR MARKETLER İKTİDARIN DOSTLARIYDI, MİLYARLARCA KÂRI BUNLARIN DÖNEMİNDE

YAPTILAR’

Türkiye 2022 yılında çocuklarına süt alamayan bir ülke haline geldi. Dünyada çalışma saatlerinin en

uzun olduğu ülke burası. Şimdi bu üç harfli market zincirlerini gündem yaptılar. Nur topu gibi bir yeni

gündemimiz var. Hatırlarsınız pandemi sonrası da ‘patates soğan terör örgütleri’ çıkmıştı. O zaman da

TİP Basın Bürosu

göstermelik depoları bastılar. Olay basit: Ekonomiyi batırıyorlar her zaman olduğu gibi bunun suçunu

başka birine atıp kendilerini aklamaya çalışıyorlar. Yaklaşık bir ay önce burada gündem yapmıştım.

Okullardaki çocukları bu marketlerde çalıştırma planları yapıyorlar. Kamuoyu tepki göstermeseydi bu

memleketin çocukları bu zincir marketlerde köle olarak çalıştırılacaktı. Memlekette her şey güzelmiş

bir tek marketler kötüymüş. Elektrik, doğal gaz, su, bu zamları da marketler mi yapıyor? Bu marketler

bu iktidarın dostlarıydı ve bu iktidar döneminde palazlanıp her köşe başlarına yerleştiler. Milyarlarca

kârı bunların döneminde yaptılar. Esnafı, bakkalı bu marketler eliyle bitirdiler. Daha bir ay önce

memleketin öğrencilerini buralarda ucuz iş gücü yapacaklardı. Ama şimdi sözde bunlarla kavga

ediyorlar.

‘EN AĞIR SÖMÜRÜ KOŞULLARINDA ÇALIŞTIRILAN MARKET İŞÇİLERİ KİMSENİN AKLINA BİLE

GELMİYOR’

Marketlerle ilgili her şey konuşuluyor değil mi? Bir tanesinin ağzından markette çalışan işçilerin hali

nicedir diye bir cümle duydunuz mu? Bu markette çalışan, çalıştığı marketten su bile içemeyen, içtiği

suyun parasını ödemek zorunda olan işçinin durumuna dair laf ettiler mi? Her mahallede marketler

var. Konuşun oradaki işçi arkadaşımla bakayım. Hangisi 3 ay önce yaşadığına göre daha iyi yaşıyor? En

ağır sömürü koşullarına 14-16 saat çalıştırılan market işçileri kimsenin aklına bile gelmiyor. Buradan

market işçisi arkadaşlarıma, marketlerden alışveriş yapan yurttaşlarımıza seslenmek istiyorum: Bu

kanımızı emen, işçilerin emeğiyle binlerce şube açan patronlara karşı mutlaka örgütlenin. Bakmayın

bugünkü kavgalarına, bu iktidar o patronların iktidarıdır, bir kişi bile sizi düşünmüyor.

‘TARİKATLARIN MEMLEKETİ SÜRÜKLEDİĞİ KARANLIĞI HER YERDE ANLATMAYA ÇALIŞIYORUZ’

Bu kürsülerden, elimizden geldiğince her yerden tarikatların memleketi sürüklediği karanlığı

anlatmaya çalışıyoruz. Her alanda bu gericilere, yobazlara karşı mücadele etmeye çalışıyoruz.

Hatırlayacaksınız, Ensar yurdunda çocukları istismar edenlerin, Aladağ’da yanan öğrencileri, Enes Kara

kardeşimizi… Buralarda neler yaşandığına dair hatırladıklarımız gerçekten bize neler yaşanabileceğine

dair pek çok ipucu veriyordu. Ancak, bu son öğrendiğimiz olay, bırakın bir siyasetçiyi, devrimciyi bir

yurttaş olarak, bir kız babası olarak beni beynimden vurdu.

HİRANUR VAKFI’NDAKİ ÇOCUK İSTİSMARI

Gazeteci dostumuz Timur Soykan, bir haber yayınladı. ‘İsmailağa Cemaati liderlerinden Yusuf Ziya

Gümüşay öz kızını 6 yaşındayken imam nikahıyla aynı tarikattan bir müritle evlendiriyor’ diyorlar da 6

yaşındaki çocukla evlenme sözcüğünü nasıl yan yana kullanacağız bilemiyorum. Bu kız çocuğu,

çocukluğu boyunca istismara uğruyor ve 2012 yılında bir doktor aracılığıyla bir şekilde gündeme

geliyor. Ama karanlık eller o zaman da bunu örtbas ediyorlar şimdi bütün bir çocukluğu büyük bir

eziyetle geçen bu kadın 10 yıl sonra boşanabiliyor. Şikayetçi oluyor ve şu anda bir iddianame

hazırlanmış durumda.

‘BU ASLA AMA ASLA MÜNFERİT BİR OLAY DEĞİLDİR’

Bu asla ama asla münferit bir olay değildir. Bu bir iki kişinin yaşadığı bir mağduriyet falan da değildir.

Öyle olsaydı bile dünyayı yakmamız gerekirdi. Ama Türkiye’deki bu iktidar destekli gerici

yapılanmalarla biliyoruz binlerce çocuğumuzun yüz yüze kaldığı, Türkiye’nin en büyük sorunlarından

bir tanesi açığa çıkmış durumdadır. Bir kadın konuşabildiğimiz için bildiğimiz bir örnek var ama

konuşamayan binler var.

‘ORGANİZE BİR TECAVÜZ, İSTİSMAR, ŞİDDET VAR’

TİP Basın Bürosu

Biz burada basın toplantısı yaparken bile binlerce çocuğumuz sapık din tüccarları ağının içine düşmüş

durumda. Burada organize bir tecavüz, organize bir istismar, organize bir şiddet var. Bu sapıklar

MEB’de bile sözde değerler eğitimi diye ders anlatıyorlar. Çocuklarımızın okuluna giriyorlar. Bunların

kaçak yapılarına ruhsatlar veriliyor. Bunların belediyelerden ve merkezi bütçeden para aldıklarını

biliyoruz. Bunlar suç işlediğinde mahkemeler çalışmıyor, emniyet çalışmıyor. Çok net bir şey

söyleyeceğim; bunları, bunların para kaynaklarını, devletteki dayanaklarını, siyasi destekçilerini söküp

atmadan hiçbir şey düzelmez. Çocuklarımızı bu lağım çukurunda bırakırsak bu toplum hiçbir şey

yapamaz. Bu topluma yerleşmiş kanser hücresini içimizden söküp atmalıyız. Hala susan, hala

cemaatlerden, tarikatlardan beklentisi olan bütün partileri terk edin. Onları yalnız bırakın, bunlar

yenilmeden bu ülkede yeni hiçbir şey kuramayız.

‘HER NE PAHASINA OLURSA OLSUN BU HAYSİYETSİZLERİ BU MEMLEKETTEN SÖKÜP ATACAĞIZ’

Her ne pahasına olursa olsun bu haysiyetsizleri bu memleketten söküp atacağız. 6 yaşındaki kız

çocuğunu evlendiren, tecavüz eden bu sapkın suç şebekelerini, insanlık düşmanı haysiyetsizleri bu

memleketten söküp atacağız. Hangi dine inanıyorsa inansın, tüm yurttaşlarımıza, solcu sosyalist ya da

değil, vicdanlı, haysiyet sahibi, emeğiyle, alın teriyle yaşayan tüm yurttaşlarımıza çağrı yapıyorum:

Ancak biz el ele verirsek çocuklarımızı kurtarırız. Ancak biz omuz omuza durursak bu karanlığı yeneriz.

Yenmek zorundayız. Çocuklarımız için yenmek zorundayız. Bu mide bulandırıcı, karanlık, çağ dışı

zihniyete karşı hep birlikte laikliği savunmak zorundayız. Cemaatler, tarikatlar çocuklarımızı,

gençlerimizi, kadınları, geleceğimizi istismar etmesin istiyorsak, 6 yaşındaki çocuklarımıza tecavüz

eden, tecavüzü teşvik eden bu cemaatleri, Enes Kara kardeşimizi intihara sürükleyen bu tarikatları, bu

zihniyetin Türkiye’de yeri olmadığını bir kez daha söylemek istiyoruz.

‘BU KARANLIKLA ANCAK LAİKLİKLE BAŞA ÇIKABİLİRİZ’

Bizler bu karanlığa karşı durmadıkça, yüksek sesle isyanımızı dile getirmedikçe onlar ülkenin her

yanını sarmaya, gençlerimizi çocuklarımızı ve bu ülkenin geleceğini çalmaya devam edecekler. Ve bu

karanlıkla ancak ve ancak laiklikle başa çıkabiliriz. Ne istiyoruz? Devletin tüm inançlara eşit mesafede

olduğu, hiçbir grubu kayırmadığı, inanan kadar inanmayanı da koruduğu, hiçbir dini grubun diğeri

üzerine tahakküm kurmasına izin vermeyen bir laiklik istiyoruz. Tarikat ve cemaat gibi kapalı kapılar

ardında kamuda söz sahibi olan, yurt işleten, holding işleten, servetlerine servet katarken halkın dini

değerlerini sömüren bu yapılanmaların bu memlekette yeri yoktur. Hem ceplerini dolduruyorlar hem

de toplumu din adı altında istismar ediyorlar ve bu karanlığı ülkede süreklileştirmek istiyorlar. Artık

ne güzel ülkemizin ne bizim bu çağ dışılığa, çocuk istismarcılığına, gençlerin tahakküm altına

alınmasına sabrımız kalmadı.

‘BUNLARLA DİYALOG KURMAYA, MÜZAKERE ETMEYE ÇALIŞANLAR BİZİM DOSTUMUZ DEĞİLDİR’

Buradan tüm siyasi güçleri de açıkça uyarıyorum: 3-5 oy için yok güçleri varmış, yok kalabalıklarmış bu

insanlık düşmanlarına hoş görünmeye çalışanlara, bunlarla diyalog kurmaya, müzakere etmeye

çalışanlar da bizim dostumuz falan değildir. Oymuş, yok güçleri varmış… Tek cümlemiz var: Oyları da

batsın, güçleri de batsın! İstemiyoruz! 6 yaşındaki çocuğa tecavüz eden zihniyetin oyunu isteyenin de

Allah belasını versin. Türkiye İşçi Partisi olarak söz veriyoruz: Türkiye şeyhler, dervişler, müritler ülkesi

olmayacak. Ensar’dan Aladağ’a, Enes Kara’ya tüm çocuklarımızın hesabını sorana kadar bize rahat

nefes alma hakkı yok. Yaşamlarımızı, inançlarımızı, özgürlüğümüzü koruyacak bir laikliği mutlaka ama

mutlaka yeniden kazanacağız. Çocuklarımızı yaşatmak için bu karanlığı yeneceğiz. Tüm yurttaşlarımızı

da çocuklarımızı yaşatma mücadelesinde bu karanlığa karşı omuz omuza, yan yana durmaya davet

ediyorum.

Reklam

http://www.asitemizlik.com.tr, Bu Reklam Linki ile firmamıza başvuru yapanlara firmamız tarafından %10 indirim yapılacaktır.

YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.