Başkan Akgöl: “Eczacı Varsa Hayat Var” « Hatay Yeni Haber Gazetesi

21 Kasım 2024 - 19:40

Başkan Akgöl: “Eczacı Varsa Hayat Var”

28.Bölge Eczacılar Odası Başkanı Reşat Menderes AKGÖL ve yönetim kurulu üyeleri eczacılığın kuruluşunun 185. Yılı ve 14 Mayıs  Eczacılık Bayramı dolayısıyla Antakya Atatürk Anıtına çelenk sunumunun ardından ,Hatay Eczacı Odası binasında basın açıklaması yayımladı.

Başkan Akgöl: “Eczacı Varsa Hayat Var”
Son Güncelleme :

14 Mayıs 2024 - 11:37

657 views

Başkan Akgöl: “Eczacı Varsa Hayat Var”

28.Bölge Hatay Eczacı Odası Başkanı Reşat Menderes AKGÖL ve yönetim kurulu üyeleri bilimsel eczacılığın 185. Yılı ve 14 Mayıs  Eczacılık Bayramı dolayısıyla Antakya Atatürk Anıtına çelenk sunumunun ardından ,Hatay Eczacı Odası binasında basın açıklaması yayımladı.

Başkan Akgöl basın açıklamasında: “Ülkemizde modern eczacılığın temellerini oluşturan ilk eczacılık sınıfının kurulduğu ve ilk eczacılık dersinin verildiği tarih olan 14 Mayıs 1839’dan bugüne tam 185 yıl geçti.  Meslekî tarihimizde özel bir yere sahip olan bugünü, Türk Eczacıları Birliği olarak Bölge Eczacı Odalarımız, Eczacı Kooperatiflerimiz, eczacılık fakültelerimiz ve kamuda, sanayide ve eczanelerinde görev yapan 50 bini aşkın meslektaşımız ile birlikte kutlamanın gururunu yaşıyoruz.

Topluma Şifa Dağıtan Bir Mesleğin Mensupları Olmanın Sorumluluğunu Taşıyoruz

185 yıldır kanıta dayalı bilimsel çalışmaların ışığında üstlendiğimiz tarihsel miras, sağlıklı yaşam hakkını savunan toplumsal misyon ve çağın gereklerini takip eden gelecek vizyonumuzla topluma şifa dağıtan bir mesleğin mensupları olmanın sorumluluğunu taşıyoruz.

İlacın üretiminden hastaya ulaştırılmasına kadar geçen her aşamada, yetkinlik sahibi 50 bini aşkın meslektaşımızla, 185 yıldır aklın ve bilimin yolundan şaşmadan halkımızın en yakın sağlık danışmanı olmaya devam ediyoruz. Kamuda, akademide, ilaç sanayiinde ve eczanelerimizde güvenilir ve kolay erişilebilir ilaç hakkını savunuyoruz. Sağlığı ve sağlıklı hayat hakkını savunuyoruz. O nedenle bu yılki Eczacılık Haftamızın temasını “Eczacı Varsa Hayat Var” olarak belirledik.

“Eczacı Varsa İlaç ve Sağlığa İlişkin Diğer Ürünlere Güvenli Erişim Var”

Meslektaşlarımızın üstlendiği kritik roller, önce pandemide ardından büyük deprem felaketinde hem ulusal hem de uluslararası platformlarda çok daha net biçimde görüldü.

Çünkü Eczacı Varsa İlaç ve Sağlığa İlişkin Diğer Ürünlere Güvenli Erişim Var;

Çünkü Eczacı Varsa Etkili Sağlık Danışmanlığı Var;

Çünkü Eczacı Varsa Sağlık Kuruluşlarında Etkin ve Kaliteli Hizmet Var:

Güvence var, emek var, dayanışma var;

“ECZACI VARSA HAYAT VAR”

Yani eczacılar sağlık otoritesinin geçiştirmesiyle, görmezden gelmesiyle kaybolup gidecek, görünmez olacak bir meslek grubu değildir, eczacılar sağlık sisteminin en hayati can damarlarından birisidir.

TÜİK’in Sağlık Harcamaları İstatistikleri 2022 yılı verilerine göre ülkemiz toplam cari sağlık harcamalarına Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH)’da ayırdığı %3,7’lik oran ile OECD ülkelerine göre en düşük pay ayıran ülkedir.

Toplam sağlık harcamalarının GSYH oranı 2021 yılında %4,6 iken 2022 yılında daha da düşerek yüzde 3.7 olmuştur.

Bu nedenle hastalarımızın tedavileri için ihtiyaç duydukları ilaçlara erişimi sağlanmalıdır. Ödemek durumunda kaldıkları ek tedavi maliyetlerinin azaltılmalıdır. Zamanında ve doğru müdahalelerle hastalıkların tedavisi ve engellemesi adına Ulusal Gayri Safi Yurtiçi Hasıla içerisinde sağlığa ayrılan payın artırılması, sağlık bütçesi içerisinde ilaca uygun oranlarda pay ayrılması zaruridir.

Bir süredir gündemde olan kamudaki tasarruf tedbirlerine ilişkin çalışmaları mali disiplinin sağlanması, yüksek enflasyonun dizginlenmesi açısından gerekli buluyoruz. Ancak biraz önce ifade ettiğim gibi sosyal güvenlik açıklarını kapatmak, enflasyon hedeflerini tutturmak adına toplum sağlığını olumsuz yönde etkileyecek hiçbir tasarruf tedbiri alınmamalıdır. Halk sağlığını koruma gayretindeki bir meslek grubunun temsilcileri olarak bu uyarıyı yapmayı görev biliyoruz ve diyoruz ki; sağlıktan tasarruf olmaz.

Bizler hastalarımızın sağlık sistemi ile ilk temas noktası olan ve en kolay erişim sağlanan sağlık danışmanlarıyız. Ancak bundan çok daha fazlası olan sağlık hizmetlerini de sunabileceğimizi özellikle pandemi döneminde yaptığımız uygulamalarla gösterdik.

Hastaların bakım kalitesi ve güvenliğini sağlama, halk sağlığını koruma, ilaca güvenli ve akılcı erişimi garanti etme gibi rolleri üstlenen bir eczacı işgücü modeli, sağlık sistemimizin üzerindeki yükleri hafifleteceği gibi sistemin ekonomik anlamda sürdürülebilirliğine de büyük katkı sağlayacaktır.

Yerli ve milli ilaç üretimi konusu çok önem verdiğimiz konu başlıklarından birisidir. Daha önce de dile getirdik, dışa bağımlı olmayan bir ilaç sanayi hedefi, bütün ilaç sektörünün ana hedeflerinden biri olmalıdır. İlaç stratejik bir üründür ve ilaçta dışa bağımlık toplum sağlığı açısından ağır sonuçlara neden olmaktadır. Bu sonuçları zaman zaman hep birlikte yaşıyoruz. İlaç yokluklarının önüne geçebilmenin yolu, her ilaca kolayca erişebilmenin yolu kapsamlı bir yerli ilaç üretiminden geçmektedir. Ertelemeden, ötelemeden hemen bugün bu hedef için elimizden ne geliyorsa hayata geçirmek durumundayız. Türk Eczacıları Birliği olarak bu konuda üzerimize düşen her görevi yerine getireceğimizi bir kez daha duyurmak istiyorum.

Kamuda görev yapan meslektaşlarımız ile emekli kamu eczacılarımızın özlük haklarının iyileştirilmesi ve hak kayıplarının giderilmesi özel önem ve öncelik verdiğimiz konuların başındadır. Sağlık ve tedavi hizmetlerinin ayrılmaz bir parçası olan, stratejik personel olarak görev yapan kamudaki meslektaşlarımızın karşı karşıya kaldıkları ayrımcılığa artık bir son verilmelidir. Kamudan emekli meslektaşlarımızın yaşadıkları mağduriyet artık bir an önce giderilmelidir.

Bir diğer önemli başlık, kontrolsüzce açılan eczacılık fakültelerinin ciddi bir istihdam sorunu yaratmaya devam etmesidir. Eczacılık fakültesi enflasyonu ile de mücadele edilmelidir. Çünkü uluslararası standartlarda kaliteli eczacılık eğitimi için, mesleki sürdürülebilirlik için, artık yeni bir eczacılık fakültesi daha açılmamalıdır. Bu konu artık sadece eczacıları ilgilendiren bir başlık olmaktan çıkmış, bu fakültelerden mezun binlerce genç arkadaşlarımızı, onların ailelerini dolayısıyla bütün ülkemizi ilgilendiren bir istihdam sorunu haline gelmiştir.

Yeni mezunlar için, artık yeni istihdam politikaları hayata geçirilmeli, kamu kuruluşlarında, özel hastanelerde ve devlet hastanelerinde, ilaç sanayinde, dağıtım kanallarında ve ilaca ilişkin hizmetlerin yürütüldüğü her alanda eczacı sayısı artırılmalıdır. Kamuda daha fazla eczacı istihdam edilmesi hastalarımızın daha etkin ilaç eczacılık hizmeti almasına katkı sağlayacaktır. İlaç sanayinde, ilacın gerçek uzmanı olan eczacıların daha fazla görev almasını sağlayacak kapsamlı istihdam politikaları hayata geçirilmelidir.

Son dönemde meslektaşlarımıza yönelik şiddet olaylarında ne yazık ki ciddi bir artış bulunmaktadır. Birinci basamak sağlık danışmanı olarak sağlık hizmeti veren eczacılarımızın sundukları bu hizmetin güvenli ortamlarda yerine getirilmesi için gereken önlemlerin acilen alınması gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum.

En yakın ve en kolay ulaşılabilen sağlık danışmanı olan eczacıların özenli çalışması sayesinde milyonlarca hastamızın sağlığı korunmakta ve yaşam kalitesi artmaktadır. Eczacılar, ilaca ve sağlığa ilişkin diğer ürünlere erişimde güvenin ve güvencenin simgesidir. 185 yıldır bu bilinçle her türlü koşulda hizmet sunan eczacılar, bundan sonra da bu güvene layık olarak halkımıza hizmet sunmaya devam edecektir.

Bilimsel eczacılığın 185’inci yıl dönümünde bütün meslektaşlarımızın 14 Mayıs Bilimsel Eczacılık Günü’nü kutluyor, bizimle birlikte olduğunuz için sizlere de çok teşekkür ediyorum” dedi. (Haber/Fotograf/ Video: Levent AŞKAR)

 

YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.