Başkan HAMURCU: “Veteriner Hekimlere Şiddet, Topluma ve Toplum Sağlığına Karşı Şiddettir”
Türkiye genelinde sağlıkta şiddete karşı 1 günlük iş bırakan, Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi ve 56 Veteriner Hekim Odası basın açıklaması yayımladı.
Hatay’da da Hatay Veteriner Hekimler Odası Başkanı ve Hamok dönem sözcüsü Yahya HAMURCU’da Antakya Atatürk meydanı alanında Hatay Veteriner Hekimleri Odası Üyeleri ,Hatay Milletvekilleri Servet Mulaoğlu ve Nermin Yıldırım Kara, Mustafa Kemal Üniversitesi Veteriner Fakültesi dekanı Prof. Dr. Fikret Karaca, Hatay Diş Hekimleri Odası Başkanı Nebil Seyfettin, Hatay Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Cem Hüzmeli, Hatay Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası il Temsilcisi Habip Yeşil, Makine Mühendisleri Odası Hatay Temsilcisi Riyad Önal, Toç Bir-sen Hatay şube başkanı Ali Büyükbaş, Tarım Orkam-Sen Hatay İl temsilcisi Onur Eryılmaz, öğretim üyeleri ve Veteriner Hekimler katıldı.
Başkan Yahya HAMURCU basın açıklamasında: “Kamuoyuna ve Yetkililere Çağrımızdır!
Veteriner Hekimlere Şiddet,
Topluma ve Toplum Sağlığına Karşı Şiddettir.
Bugün buraya, eğitimini aldığımız ve bizim için kutsal olan mesleğimizi yaparken karşı karşıya kaldığımız ve artık tahammül edilemez noktaya gelen şiddeti kamuoyuyla paylaşmak ve yetkililere sesimizi duyurmak için toplandık. Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi ve 81 ilimizi temsil eden 56 Veteriner Hekim Odası’nın yöneticileri ve üyeleriyle birlikte eş zamanlı olarak, bütün ülkede bu basın açıklamasını kamuoyuyla paylaşmaktayız.
Değerli Basın Mensupları, Saygıdeğer Meslektaşlarım, Değerli Dostlarımız,
6 Şubat’ta büyük bir felaket yaşadık. Öncelikli olarak 6 Şubat’ta yaşanan felakette hayatını kaybeden meslektaşlarımıza ve vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyor ve onları anmak için sizleri 1dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum.
Bu felakette mesleğimiz ve meslektaşlarımızla yaşadıklarımızdan kısaca bahsederek ortak açıklamamıza geçmek istiyorum. Hatay ili genelinde meslektaşlarımızın birçoğu evini, arabasını ve muayenehanesini kaybetmiştir. Yıkımın en çok olduğu Hassa, Kırıkhan, Antakya, Defne, İskenderun, Arsuz ve Samandağ’da bulunan veteriner hekim muayenehane ve kliniklerin yüzde doksanı ağır hasar almış veya yıkılmıştır. Muayenehanelerde bulunan biyolojik ürünler tamamen zayi olmuş , ilaç, alet ve ekipmanların ise büyük bir kısmı zarar görüp kullanılamaz hale gelmiş veya yağmalanmıştır. Bu olanlar yetmezmiş gibi zayi olan ve yağmalanan aşı ve ilaçların borçları alacaklıları tarafından kuruşu kuruşuna tahsil edilmiş ve meslektaşlarımız zor durumda bırakılmıştır. Depremin yaratmış olduğu olumsuz koşullar ve belirsizlikler sonucu meslektaşlarımızın birçoğu şehirden ayrılmak durumda kalmış biz geride kalanların ise var olma mücadelesi ile baş başa bırakıldığımızı üzülerek belirtmek isterim. Her ne kadar Türk Veteriner Hekimler Birliği ve Odalarımız yaralarımızı sarmak için elinden geleni yaptıysada biz depremzede veteriner hekimlerinde hayata dönebilmesi için devletin destek vermesini ve sesimizin duyulmasını istiyoruz.
Kıymetli basın mensupları,
Veteriner hekimler koruyucu hekimlik hizmetleriyle salgınları önleyerek toplum sağlığını korurlar, hayvanların sağlıklı ve refah içinde yaşamasını sağlarlar, gıda denetimleri ile toplumun sağlıklı güvenilir gıda tüketmesini sağlarlar, hayvan varlığını koruyarak hem ülke ekonomisine hem de vatandaşların ekonomik hayvansal ürüne ulaşmasına katkıda bulunurlar. Ayrıca insan sağlığı ya da hayvan sağlığında kullanılan aşı ve ilaçların geliştirilme süreçlerinde aktif rol oynarlar. Görüldüğü üzere veteriner hekimlik mesleği toplum sağlığı, hayvan sağlığı ve çevre sağlığı açısından yaygın etkileri olabilecek risklerin bertaraf edilmesinde en büyük bariyerdir ve bu nedenle stratejik bir konumdadır. Tam da bu stratejik konumu nedeniyle veteriner hekimleri kendi çıkarları önünde risk görenler, geçmişte de bugün de şiddete başvurmaktalar, mesleğimizi değersizleştirmeye çalışmaktadırlar. Bu yaşananlar yeni değil, geçmişten başlayan, bugün artık dayanılmaz hale gelen bir süreçtir.
Bu şiddet;Bazen mesleki eğitimimizi veren Akademisyen hocalarımıza,
Bazen kamu adına gıda denetimi yapan veteriner hekime,
Bazen çalıştığı kurumun eksiklerinden sorumlu tutulan belediyede çalışan veteriner hekime,
Bazen kâr kaygısıyla gözü dönmüş işletme veya hayvan sahiplerinin, halk sağlığına zararlı olan hayvansal ürünler için “tüketilemez” kararı veren işletme veteriner hekimine,
Bazen, mesleğinin gerektirdiği tüm bilimsel mesleki tedaviyi uygulanmasına rağmen tedaviyi beğenmeyen hasta yakını tarafından serbest veteriner hekime,
Bazen emeğinin karşılığı olan ücreti isteyen veteriner hekime,
Bazen aşı karşıtlarının ve sanal ortamdaki bilgi kirliliği nedeniyle ücra köylere aşı için giden kamu veteriner hekimine,
Bazen taciz olarak, tek hedefi 5 yıl eğitim aldığı mesleğini yapmaya çalışan kadın meslektaşımıza,
Bazen hayvanları sömürmeyi meslek edinen ve rant kapısı haline getiren sözde hayvanseverler (gerçek hayvanseverleri tenzih ediyoruz) ve trolleri tarafından sosyal medya linçiyle veteriner hekimlere yönelik olarak ara vermeden devam ediyor.
Nitekim geçen yıl, tam da Dünya Veteriner Hekimler Günü’nden birkaç gün önce, Yozgat/Sorgun’da, mezbahadaki eti, “halk sağlığı için risklidir, tüketilemez” kararı veren meslektaşımız Veteriner Hekim Volkan Lale bıçaklanarak öldürülmüştür.
Geçen yıl Ekim ayında Kırıkhan İlçemizde mesleğini icra eden meslektaşımız Veteriner Hekim Onur ŞAHAN bir hasta yakını tarafından kedisinin tedavisi sürecinde hayatını kaybetmesi üzerine görevi başında saldırıya uğramıştır.
Temmuz 2023 tarihinde İzmir’de meslektaşımız Veteriner Hekim Caner Ülgen ilk müdahalesini ve sevkini yaptığı hastanın sonrasında kaybedilmesi üzerine 4 hasta yakını tarafından darp edilmiştir.
Ağustos 2023’te, Ankara’da mesleğini icra eden meslektaşımız Veteriner Hekim Ceren Eroğlu bir hasta yakını tarafından kedisinin tedavisi sürecinde hayatını kaybetmesi üzerine görevi başında saldırıya uğramıştır.
Biz biliyoruz ki iş güvencesi ve can güvenliği nedeniyle açıklanamayan daha onlarca şiddet örtbas edilmekte bizlere ve kamuoyuna yansımamaktadır.
Yaşanan bu şiddet, biz veteriner hekimleri artık yeter dedirtecek noktaya getirmiş, birçok meslektaşımız ya mesleğini bırakmış başka işlere yönelmiş ya da yurt dışına gitmeye başlamıştır.
Öncelikle kamuoyuna sesleniyoruz;
Unutmayınız; Salgınlar, antibiyotik direnci, hayvanlardan insanlara bulaşabilen zoonotik hastalıklar, sağlıklı ve güvenilir gıdaya erişim önümüzdeki yıllarda karşı karşıya kalacağımız en büyük sorunlardır. Veteriner hekimler tüm bu sorunların çözümü için zorlu bir akademik eğitim almış, çok farklı stratejik alanlarda görev yapan ve bu görevleri nedeniyle aynı zamanda halk sağlığının da garantisi olan bir mesleğin mensuplarıdır. Bu nedenle, veteriner hekime uygulanan şiddet aynı zamanda toplumun sağlık hakkına uygulanan bir şiddettir. Çünkü veteriner hekime yapılan şiddet, sağlıksız gıda, pahalı et ve süt, çocuklarımızda hayvansal protein eksikliği, Kuduz, Brusella, Tüberküloz, Şarbon, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vb hayvanlardan insanlara geçebilen hastalıklar olarak halkımıza geri dönmektedir.
Başta Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere tüm yetkililere sesleniyoruz;
Dünyayı bekleyen pandemiler, gıda krizi ve iklim krizi gibi sorunlar başta olmak üzere, risklerin bertaraf edilmesi, ülkemizin bu süreçleri en az zararla atlatması için alınacak tedbirlerin en başında, bu görevleri yapan veteriner hekimlerin can güvenliğinin ve iş güvencesi ile birlikte kamuda veteriner hekimlik otoritesinin güçlendirilmesi ve özlük haklarının iade edilmesi bulunmaktadır. Ancak, bizler linç ediliyor, darp ediliyor, daha ötesi öldürülüyoruz ve bizlerle birlikte aslında halk sağlığı da ölüyor.
Yaşanan süreç, biz veteriner hekimleri yıldırmış, bıktırmış ve artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Sağlık çalışanları için düzenlenen yıpranma payı, ek gösterge, maaş iyileştirmesi vb. tüm özlük hakları konularında ve Sağlıkta Şiddet Yasası’nda veteriner hekimler kapsam dışı bırakılmış ve dışlanmışlardır. Meslektaşlarımız büyük umutlarla başladıkları mesleklerini bırakmakta, özellikle genç meslektaşlarımız geleceklerini yurt dışında aramaktadırlar. Veteriner hekimler, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda Sağlık Hizmetleri Sınıfında tanımlanmıştır, vakit kaybetmeden gereği yapılmalı, veteriner hekimliğin hangi alanında olursa olsun yaptıkları hizmetlerle kamu sağlığını koruyan tüm veteriner hekimler “Sağlıkta Şiddet Yasası” kapsamına alınmalıdır. Şiddeti oluşturan unsurlar ortadan kaldırılmalı, şiddet tavizsiz cezalandırılmalı, kanunlar ve bilimsel gerçekler önünde sağlık çalışanı olan veteriner hekimlere hakları iade edilmelidir.
Bugün, Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi ve 56 Veteriner Hekim Odasının eşzamanlı olarak sizlerle paylaştığı bu metindeki taleplerimizin, hukuken ve siyaseten de takipçisi olacağımızı bildirir, buraya gelerek bizlere destek veren meslek odası yöneticilerine, sendikalara, sivil toplum örgütlerine, öğrencilerimize-ailelerine, hasta sahiplerimize ve en önemlisi, birlikte güçlüyüz diyerek, muayenehane, poliklinik ve hastanelerini kapatan, iş bırakan, iş yavaşlatan, özetle mesleğine, meslektaşına ve meslek örgütlerine sahip çıkan, mekan ve zaman mefhumu olmadan, yaşamını hayvan sağlığı ve refahı ile halk sağlığının korunmasına adayan tüm meslektaşlarımız ile basınımızın çok değerli emekçilerine teşekkür ederiz” dedi.