EĞİTİM SEN HATAY ŞUBESİ: “ELEKTRİK FATURALARI EMEKÇİLERİN SIRTINA YÜKLENEMEZ”

Şehit Öğretmen Aybüke Yalçın Konteyner Kent’te kalan eğitim emekçilerinden istenen elektrik aboneliğine karşı Eğitim Sen, “Faturaların eğitim emekçilerinin sırtına yüklenmesini kabul etmiyoruz” dedi.

Hatay’da eğitim emekçilerinin çoğunlukta olduğu Şehit Öğretmen Aybüke Yalçın Konteyner Kent’te elektriklerinin kesilmesi ve ardından bireysel abonelik istenmesine karşı Eğitim Sen Hatay Şubesi basın açıklaması yaptı. Konteyner kent önünde yapılan basın açıklamasına eğitim emekçilerin yanı sıra CHP Milletvekili Servet Mullaoğlu, CHP Defne İlçe Başkanı Ozan Öfkeli ve TTB Merkez Konseyi Üyesi Ali kanatlı da katıldı.

Açıklamayı okuyan Eğitim Sen Hatay Şube Başkanı Özgür Tıraş, “Şehit Öğretmen Aybüke Yalçın Konteyner Kent’te 23.09.2024 tarihinde bir gün boyunca elektrikler kesilmiştir. Elektrik kesintisi ciddi sıkıntılar yaratmıştır. Kesilen elektriğin sonrasında 27 Eylül Cuma gününe kadar konteyner kent sakinlerinin elektrik aboneliği işlemlerinin yapılmasının yetkililer tarafından bildirilmesi manidardır. Depremin üzerinden 20 aya yakın süre geçmesine rağmen yaşam koşullarının iyileştirilmesini beklerken sorunlarımızın her geçen gün arttığını görüyoruz. Temizlik, ilaçlama, güvenlik gibi insanca yaşam koşullarımızın oluşturulmasını beklerken elektrik faturaları ödemelerinin eğitim emekçilerinin sırtına yüklenmesini kabul etmiyoruz” dedi.

Özgür TIRAŞ: “İNSANCA KOŞULLAR OLUŞTURULANA DEK MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
AFAD’ın 10 Eylül 2024 tarihli valiliklere attığı yazısının da hatırlatıldığı açıklamada Tıraş, “Yazıda, yeterli konut arzı bulunmayan yerlerde hak sahibi olmamasına rağmen kamu hizmetlerinin aksamaması için farklı geçici yerleşmelerin sağlanması ve bu merkezlerin işletim giderlerinin (elektrik, su vb.) bağlı oldukları kurumlarca karşılanması” gerektiği belirtilmesine rağmen depremi, her türlü zorluğu yaşamış ve yaşamaya devam eden ile deprem bölgesinde zor koşullarda görev yapan eğitim emekçilerine elektrik aboneliği dayatmasını reddediyoruz” ifadelerine yer verildi. Son olarak Tıraş, “Yaşadığımız felakette hem maddi hem de manevi anlamda yıpranmış, yaşamlarını 21 metrekare de sürdürmeye çalışan eğitim emekçilerine reva görülen uygulamayı geri çekin. Bu uygulama geri çekilene ve insanca yaşam koşulları oluşturana kadar takipçisi olacak, mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
Elataş: “KOŞULLARIMIZ İYİLEŞTİRİLENE KADAR HİÇBİR ŞEY ÖDEMİYORUZ”
Eğitim Sen Eğitim Sekreteri Sunay Elataş Kadayıfçı, “Bu kentte yaşayan bir birey olarak, ilk yerleşmeye başladığımızda güvenlik görevlerimiz yeteri kadar çalışan personel vardı. Bir baktık önce güvenlik gitti, çalışan personeller azaldı. Sonra böcekler sardı, içi çöken su sızdıran konteynerlerde yaşam mücadelesi verirken şimdi de sayaçlar takılacakmış. Yetkililer yememiş içmemiş kar ve zarar hesaplarına düşmüşler. Bizler kent sakinleri olarak sağlıklı bir ortam hesabı, çocuklarımıza oyun oynayacakları güvenli bir ortam hesabı yapmalarını isterdik. Yetkililere sesleniyoruz, insani yaşam koşullarımızın iyileştirilene kadar hiçbir şeyi ödemiyoruz” diye konuştu.

Ali Kanatlı: “EĞİTİM EMEKÇİLERİNİN DAHA İYİ KOŞULLARA TAŞINMASINI İSTİYORUZ”
TTB Merkez Konsey Üyesi Ali Kanatlı da “20’inci aydayız 230 bine yakın insanımız hala konteynerlerde. Halen barınma sorunu çözülmedi. 21 metrekarede yaşamanın zorluğunu biliyoruz. İnsanlar 18’inci aydan itibaren artık rehabilite edilmesi gerekirken bu koşullarda burada hizmet vermeye devam eden öğretmenize bu yapılanı kabul etmiyoruz. Biz TTB olarak yaşamdan ve yaşatmaktan yanayız. Refah, sağlıklı yaşamdan yanayız. Eğitim emekçilerine yapılan bu zulmü kabul etmiyoruz. Eğitim emekçilerimizi daha iyi koşullara taşımasını istiyoruz” dedi.

SERVET MULLAOĞLU: “Öğretmenlere Gösterilen Bu Muameleyi Asla Kabul Etmiyoruz”

CHP Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu’da konu ile ilgili açıklamasında:Bugün, Şehit Öğretmen Aybüike Yalçın Konteyner Kent’teki eğitim emekçilerinin taleplerini desteklemek için Hatay Eğitim-Sen ve Türk Tabipler Birliği Hatay Şube Başkanlığı olarak sizlerin yanındayız.

Bu ülkede herhalde öğretmen olmak zor, okullarını bitirirler ,ama atanamazlar, binbir zorlukla hayatlarını idame ettirmek için hayata tutunmaya çalışırlar, Avrupa’dan gelen emekli öğretmenlere veya öğretmenlere garsonluk yaparak hayatlarını geçiren binlerce öğretmenlerimiz var. Ama deprem bölgelerinde herşeye rağmen okullarını terk etmeyen, bizim evlatlarımızı terk etmeyen öğretmenlere gösterilen bu muameleyi asla kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz.

Öğretmenlerin çektiği çileyi çok yakından biliyoruz, hepsinden Allah razı olsun, hepsine sonsuz teşekkürlerimizi sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz.

Servet Mullaoğlu: “Herşeyi Halletinizde Öğretmenlerin Elektriği mi Sizlere Kaldı”

21m²’de hayatlarını idame ettirmeye çalışırken sanki onlara ev yapılmışta ,herşey olmuşta elektrik saatini bağlayın deniliyor. Bu nasıl bir mantık, nasıl bir akıl, konteynerlerde zaten binbir zorlukla hayatlarını idame ettirmeye çalıyorlar. Herşeyi halletinizde öğretmenlerin elektriği mi sizlere kaldı. Eğitimin bütün sorularını çözdünüz de aklınıza birtek elektrik mi kaldı. Aklınıza tarikatlar gelince onlara sınırsız bütçeyi açıyorsunuz. Burada deprem bölgesinde sadece öğretmenlik yapmıyorlar, çocuklarımıza annelik ,babalık yapan bu dünyanın en güzel insanlarına gösterilen bu muameleyi asla kabul etmiyoruz.

MULLAOĞLU: “Bakan Tekin’nin Hemen İstifa Etmesi Gerekiyor”

Bir devlet adına hareket eden yöneticiler bukadar küçülemez , koskoca devleti küçültmeye kimsenin hakkı yok. Türkiye Cumhuriyetinin konteynerde yaşayan öğretmenler adına ödeyecek elektriği yoksa yazıklar olsun. Bakan Tekin’nin hemen istifa etmesi gerekiyor. Dolayısıyla buradaki il yöneticilerinin de bundan haberleri yoksa hemen gereğini yapmalarını gerekiyor.

Koskoca devlet 100 adet konteynere elektrik veremez noktaya getirmemeleri gerekiyor. Belki de haberleri yok korkunç bir deprem yaşadık, sıradan bir durum değilki, sanki 3 +1 daire vermişsiniz, oturtmuşsunuz hadi bakalım elektriğini bağlayın diyorsunuz, bunu kabul etmek mümkün değil. Bukadar vicdanını yitirmiş kurumun öğretmenlere birşeyler vermesi mümkün değil. Biz mağduriyetin bu şekilde çözülmez ise  sonuna kadar öğretmenlerimizin yanındayız ve bu sorun çözülene kadar gerekli mücadeleyi vereceğiz

Depremin üzerinden 20 ay geçmesine rağmen, yaşam koşulları düzelmek yerine kötüleşiyor. 21 metrekarelik konteynerlerde hayatlarını sürdürmeye çalışan eğitimcilerimize, elektrik faturalarının yüklenmesi kabul edilemez.

MULLAOĞLU: “Bu Uygulama İnsani Değildir”

Temizlik, ilaçlama, güvenlik gibi insanca yaşam koşullarının oluşmasını beklerken bu uygulama insani değildir. Yetkilileri, bu yanlıştan dönmeye ve eğitimcilerimizin yaşam koşullarını iyileştirmeye davet ediyoruz” dedi.

#hatayeğitimsen
#hatayTTB
#Hatay
#deprem