Erkan Baş’tan AKP’ye: ‘Siz cenaze toplamakla övünen bir iktidarsınız!’
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, TBMM Genel Kurulu’nda söz alarak Amasra’da 41 işçinin hayatını kaybettiği maden patlamasına ilişkin konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’e seslendi. ¨Japonya’da olsa harakiri yapması gereken bakan hala koltuğunda oturuyor¨ diyen Baş, ¨ İşçiler iki şekilde gündem oluyor. Biri ölünce biri direnince… Bu ülkede ekmek kavgası, artık ölüm ve yaşam kavgası¨ ifadelerini kullandı.
Reklam
Sözlerine hayatını kaybeden 41 madenciyi anarak ve ailelerine, yakınlarına, tüm sevenlerine
ve Türkiye işçi sınıfına başsağlığı dileyerek başlayan Baş, TBMM Genel Kurulu’nda Bakan
Dönmez ve AKP iktidarına seslendi.
TİP Genel Başkanı Baş’ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
‘İŞÇİLER ÖLMEDİĞİ SÜRECE SİZİN GÜNDEMİNİZE GİRMEYECEK Mİ?’
¨Aşağı yukarı 4 gündür her konuşan üzüntü ifade ediyor. Biz de gerçekten üzüntülüyüz. Ama
tam da bu nedenle gerçekten söylüyorum çok öfkeliyiz ve her konuşmanız öfkemizi
büyütüyor. Bunu gizleme gereği de duymuyorum. Gerçekten üzülüyorsak öfkelenmek
durumundayız. Neden biliyor musunuz? Bakın burada her günü deyim yerindeyse kırk takla
atıyoruz, işçiler nasıl yaşıyor anlatmaya çalışıyoruz. Ne dinliyorsunuz, ne gündeme
alıyorsunuz. Ancak 41 işçi hayatını kaybedince ‘gündem dışı’ konuşma konusu yapıyorsunuz.
Şimdi şunu düşünmenizi rica ediyorum. Cuma günü 18:15’te bu elim olay yaşandı. Her ağzını
açan, ‘Devletimiz bütün olanaklarını seferber etti’ dedi. Bu devlet bütün olanaklarını olaylar
olmadan seferber etse, bu insanlar yaşasa günaha mı girersiniz? İşçiler, ölmediği sürece sizin
gündeminize girmeyecek mi hiç? 20 yıldır iktidardalar. Hala önümüzdeki yüzyılda
önleyeceklerini anlatıyorlar. Ve bunu bekliyoruz. Bakanı, ne diyeceğini merak ederek
gerçekten büyük bir samimiyetle dinledim. Yerinde en çok olmak istemediğim kişi o şu anda.
25 dakikada bir cümle söyledi: Vallahi billahi bizim suçumuz yok. Başka hiçbir şey demedi.
‘JAPONYA’DA OLSAK BAKANIN HARAKİRİ YAPMASI GEREKİR’
Ben de sormak istiyorum. Normal bir ülkede olsak çoktan istifa etmesi gereken, Japonya’da
olsak harakiri yapması gereken ama maalesef AKP Türkiye’sinde hala bakan koltuğunda
oturan kişiye sormak istiyorum. Bir an önce Amasra’ya gittiniz değil mi? Sayıştay bu raporları
yazdı, önünüze koydu değil mi? Bundan bir ay önce oraya gittiğinizde şu raporların gereğini
yaptınız mı diye sorsaydınız bu 42 işçi bugün yaşardı. Bu ihtimal bile bir insanın istifa etmesi
için yeterli.
‘FOTOĞRAF ÇEKTİRDİĞİN İNSANLARIN YARISI ÖLDÜ’
Sayın Bakan gittin ne yaptın orada? Turistik gezi mi yaptın? Fotoğraf çektirdiğin insanların
yarısı yok bugün. İnsanların yarısı ölmüş, o fotoğrafta yanındaki çocuk şu anda ölmüş. Hala
koltukta oturuyor. Şimdi ‘kader planı’ diye yeni bir laf öğrendik. Cumhurbaşkanı gidiyor diyor
ki ‘Şükürler olsun, hamdolsun 41 cenazemize yirmi dört saat içerisinde ulaştık’.
Reklam
‘SİZ CENAZE TOPLAMAKLA ÖVÜNEN BİR İKTİDARSINIZ’
Biz sizden insanları hayatta tutmanızı istiyoruz, ölüleri toplamanızı istemiyoruz ki, ölümleri
engellemenizi istiyoruz. Siz cenaze toplamakla övünen bir iktidarsınız. Neymiş? Kadermiş.
Lanet olsun böyle kadere. Hep işçi çocukları hep yoksul çocukları mı ölür ya? Bir tane patron
çocuğu ölmez mi? Hepsi zenginleşirken sürekli yoksul çocuklarına kader, kader, kader. Hep
bize bu kader.
‘DİŞLERİMİ, YUMRUKLARIMI SIKIYORUM! İSYAN EDİYORUM!’
Şöyle söylemiş: Dalga geçebilir birileri. Hani Bülent Bey bana diyor ya sen anlamazsın, dalga
geçebilirsin diye. Hayır dalga geçmiyorum. Gayet iyi anlıyorum. 41 insanın arkasından dalga
geçilmez. Bak yemin ediyorum. Dişlerimi sıkıyorum, yumruklarımı sıkıyorum, isyan ediyorum.
Dalga falan geçmiyorum, utanıyorum. Bu ülkeyi böyle bir zihniyet yönettiği için utanıyorum
‘BU CİNAYETİN KATİLİ KİM?’
Herkes bir cinayetten bahsediyor burada. Bu cinayetin katili kim Sayın Bakan? Bu katili
bulacağız. Bu katile yardım yataklık edeni bulacağız. Suçunu örtbas edeni bulacağız. Hepsiyle
hesaplaşacağız. Öyle her seferinde insanlarımız hayatlarını kaybettikten sonra gelip burada
‘yapacağız, edeceğiz’ demekle bu işler çözülmüyor. Güvenmiyoruz size. Niye güvenmiyoruz?
Soma’dan sonra aynı konuşmaları yaptınız. Ve ne oldu Soma’dan sonra? Biz ölmeye devam
ediyoruz. İşçiler ölmeye devam ediyor. Siz de zenginleşmeye, koltukta oturmaya devam
ediyorsunuz. Bu düzen yıkılacak. Bu düzen böyle gitmez.
‘İŞÇİ ÇOCUKLARINA YETİMLİĞİ KADER OLARAK SUNAN İKTİDARI REDDEDİYORUZ!’
Buradan bütün işçi kardeşlerime sesleniyorum. Bu ülkede işçiler ya ölünce haber oluyor, ya
direnince haber oluyor. Bu ülkede ekmek kavgası, artık ölüm ve yaşam kavgası. Hep birlikte
tüm Türkiye’deki işçiler karar vereceğiz. Bu iktidara karşı yaşam hakkımıza sahip çıkmak için
ölürken değil, yaşarken değerimiz olsun diye birleşeceğiz ve Türkiye’yi bu zenginlerin, para
babalarının, bu saray iktidarından kurtaracak kurtaracağız ki bu ülkede işçiler özgürce
yaşayabilsin. İşçi çocukları yetim kalmasın sadece bu memlekette. İşçi çocuklarına yetimliği
kader olarak sunan iktidarı reddediyoruz. Sırf bu nedenle bile yıkılmayı hak ediyorsunuz,
yıkılacaksınız.
Reklam
http://www.asitemizlik.com.tr, Bu Reklam Linki ile firmamıza başvuru yapanlara firmamız tarafından %10 indirim yapılacaktır.