MOR DAYANIŞMA DERNEĞİ: MÜFREDATTA İTAAT, MÜFTÜDE NİKÂH OLMAZ!
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda, Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın birinci bölümünde yer alan il ve ilçe müftülüklerine nikâh kıyma yetkisi verilmesine ilişkin yapılan düzenlemenin kabul edilmesi toplumun geniş bir kesimi tarafından tepkiyle karşılandı. Antakya Mor Dayanışma Derneği’nin üyeleri de yaptıkları bir basın açıklaması yeni eğitim müfredatıyla beraber müftülere nikâh kıyma yetkisi veren yasanın meclisten geçmesini sert bir dille eleştirdi. Mor Dayanışma Derneği adına basın açıklamasını okuyan Aylin Yüksel, kadınların bedenleri ve emekleri üzerinde tahakküm ve denetim mekanizmaları kurulmaya çalışıldığına işaret etti. Yüksel, “Kadını birey olmaktan çıkarıp aileyi ve itaatkâr anneliği yücelten düzenlemelerle, tecavüzü aklayan sahte çözümler üreten komisyonlarla, hiçbir kadının ve kadın örgütünün fikrini dahi almadan kadın düşmanı yasalar ve eğitim müfredatıyla hayatımızı kuşatma altına alınıyor” sözlerini kullandı.
ÇOÇUK YAŞTA EVLİLİĞİN ÖNÜ AÇILIR!
Yapılan son düzenleme ile beraber, çocuk yaşta ve çoklu evliliğin önü açılır uyarısı yapan Yüksel, “Muhafazakâr tek tip aile biçimi derinleştirilirken, çocuk istismarı toplum içinde meşrulaştırılıyor. Küçük yaşta doğum yapmak zorunda bırakılan çocuklar yeni yasa ile kayıt dışı bırakılıyor. Müftülere nikâh yetkisi kadınları ayrıştıran, toplumu bölen maddeler içeriyor. Belediye nikâhı ve müftü nikâhı kıyanlar diye oluşturulacak ikilik toplumsal kutuplaşmayı beraberinde getiriyor. Boşanma ve şiddet durumunda uzlaşma ve arabuluculuk yöntemi öneriliyor. İlahiyatçıların aile danışmanı olarak görevlendirilmesi tasarlanıyor.
Resmi nikâh kıyma yetkisi müftülerle sınırlı kalmayıp, imamlara doğru genişletiliyor. Böylelikle; denetimsiz imam nikâhı meşrulaştırılmış oluyor. Denetimsiz dini nikâhların önü açılıyor. Kadın düşmanı politikalar, yasalar ve düzenlemelerle toplum iktidarın çıkarlarına göre yeniden dizayn edilmek isteniyor. Ama hayır! “Müfredatta İtaat Müftüde Nikâh Olmaz!” diyoruz. Biz kadınlar olarak bu müfredatı da bu eril yasayı da kabul etmiyoruz. Bilinsin ki, kadınlar tarih boyunca korku imparatorluğuna ve diktatoryal rejimlere boyun eğmemiş, sessiz kalmamıştır” ifadelerini kullandı.
LAİKLİKTEN AZADE BİR MÜFREDAT!
Öğretmenlere, eğitim uzmanlarına, sendikalara ve topluma danışılmadan eğitim müfredatının değiştirildiğini ifade Yüksel, eğitim sisteminin giderek muhafazakârlaştığını ve gerici bir hüviyete büründüğünü aktardı. Yüksel, “Baştan sona her yönüyle bilimsellikten, laiklikten, eşitlik ve özgürlükten azade olan müfredattaki köklü değişiklikler okulların açılması ile öğretmen öğrenci ve veliler için adeta zulme dönüştü. Program hazırlanırken hata payını azaltmak için yapılması gereken hiçbir şey yapılmadığı gibi, programla ilgili ihtiyaç analizleri, öğretmen bilgilendirmeleri ve öğrencilere yönelik fiziksel, sosyal ve psikolojik altyapı hazırlığı planlama ve pilot uygulamalarının da esamesi okunmuyor. Yeni müfredat içeriği ile toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve kadın düşmanlığı derinleştiriliyor. Erkek egemen toplum ve aile yapısının varlığı yüceleştiriliyor, kadınların erkeklere itaati ibadet sayılıyor. Çocuk yaşta evlilikler örf/adet bahanesiyle meşrulaştırılıyor, bir cinsel istismar biçimi olan çocuk yaşta evlendirme müfredat yoluyla topluma dayatılıyor” şeklinde konuştu. (Haber-Fotoğraf-kamera: Levent AŞKAR)
