Samandağ’da eski balıkçılar çarşısının yıkımının ardından Nefes Almak İstiyorum İnisiyatifi adı altında bir araya gelen Samandağlı vatandaşlar;’Egzozla, gürültüye, betona boğulmak değil, nefes almak istiyoruz! Bunun için bina değil park istiyoruz!’ diyerek, Samandağ Halkını binanın yıkıldığı alana davet ettiler. İnisiyatif üyeleri aynı zamanda mülk sahiplerinin mağdur edilmeden pekâlâ bir çözümün mümkün olduğunu belirttiler.
Nefes Almak İstiyorum İnisiyatifi tarafından yayınlanan bildiride şu ifadelere yer verildi:
“Samandağ Halkına: Bilindiği üzere kasaplar çarşısı binası olarak bilinen yer yıkılmaktadır. Büyük kısmının mülkiyeti vergi dairesi ve Samandağ Belediyesi’ne ait olup bir kısmı da şahıslara aittir. Yıkım sonrası içinde alış veriş merkezinin de bulunacağı sekiz katlı bir bina inşaatı planlanmaktadır.
Yapılması düşünülen bina bitişiğindeki mevcut parka doğru kaldırılmaktadır. Çarşı merkezinin çevresinin 3 kilometrelik alanda yapılaşma ve betonlaşma hızla devam etmektedir. Samandağ’da kayıtlı on binlerce motorlu taşıt ile ilçemiz, Türkiye’de rekor kırmak üzeredir. İlçemizin en büyük sorunlarının trafik yoğunluğundan ve hızlı betonlaşmaktan kaynaklı çevresel sorunlar olduğu herkesçe bilinmektedir. Betonlaşma ve trafik keşmekeşi Samandağ da yaşayan herkesin bedensel ve ruhsal yaşamını olumsuz yönde etkilemektedir. Hal böyleyken içinde alışveriş merkezinin ve yüzlerce işyerinin olacağı 8 katlı bir bina var olan trafik çilesini ve çevresel sorunları katlayarak arttıracaktır.
Bina olması durumunda bitişiğindeki park gökdelenin gölgesinde kalarak gün ve güneş ışığı almayacak. Dolayısıyla park işlevi yok edilecektir.
O ZAMAN NE YAPMALI?
İnsan ve çevre merkezli bir proje nasıl olmalı! Samandağ halkının ezici çoğunluğunun da düşündüğü gibi; Bina yapmak yerine mevcut alanı parka ekleyerek nefes alacağımız yaşamsal alanlarımızı genişletmek zorundayız. Bütün alan kazılarak birkaç kat şeklinde otopark ve yeraltı çarşısı olarak düzenlenebilir. Böylece bu alan yüzlerce taşıta otopark alanı olacağı gibi doğal afet(Deprem gibi) olağanüstü durumların yaşandığı dönemlerde güvenle toplanma alanı ihtiyacını da karşılayacaktır. Belediye yönetiminin böyle bir projeyi özel mülk sahiplerini bahane ederek hayata geçirmemesi belediye yönetiminin gerçek amacını yansıtmamaktadır. Mülk sahiplerinin de mağdur edilmeyeceği bir çözüm üretmek pekâlâ mümkündür. Örneğin; yeraltı çarşısından yer vermek belediyenin arazi ve parselleri ile takas yapmak düşünülebilir. Samandağ Belediyesi hizmet binası taşınacak ondan eski yerinde yapılacak bina da hak sahiplerine yer verilebilir. Son bir yılda arazi satışlarından elde edilen yaklaşık 50 milyon TL kaynaktan kamulaştırma yapılabilir. Aynı zamanda Büyükşehir Belediyesi’nin dahil olacağı bir çözüm peki ala üretilebilir. Buna karşılık Samandağ halkına danışılmadan ve rantçı yaklaşımla bunun yerine yapılmak istenen ve yaşamımızı olumsuz yönde etkileyecek bu binanın yapılmasına dur diyelim. Bu alana Park yapılması talebimizi yüksek sesle haykırarak yaşamsal alanlarımıza sahip çıkalım!
Herkesi yıkılan binanın olduğu alana davet ederken; oluşan alanda hep beraber derin bir nefes alalım diyoruz. Egzozla, gürültüye, betona boğulmak değil nefes almak istiyoruz! Bunun için bina değil park istiyoruz!” dediler.
