Yapar: Vazgeçmiyoruz! Oyalama değil hakkımızı istiyoruz
Hatay Tabip Odası üyeleri, Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi ek hizmet binası önünde br protesto düzenlediler.
HTO adına protesto gösterisinde bir basın açıklaması okundu. Açıklamayı HTO üyesi Uzm. Dr. Şermin Meriç Yapar okudu. Yapar açıklamasında; “Kısa bir süre önce hekimlerin ekonomik haklarına kısmi düzeltme getiren yasa tasarısı tüm partilerin oy birliği ile kabul edilmesine rağmen, iktidar tarafından geri çekilmiştir. Cumhurbaşkanı ve Sağlık Bakanı tarafından ekranlarda ‘hekimlere zam müjdesi’ verilmiş ancak hemen ardından tasarının geri çekilmesine dair iki çift söz dahi edilmemiştir. Bugün; enflasyonun gerçek anlamda %50’nin üzerine çıktığı, açlık sınırının 4.000, yoksulluk sınırının 13.000 TL olduğu şartlarda hekimler olarak atık geçinemiyoruz, emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Bu zorlu çalışma koşullarında emeğimiz adeta yok sayılıyor. Emeğimizin karşılığı olması gereken maaşlarımız, iktidarın keyfine göre belirlenemez. Bu denli emek yoğun çalışan biz hekimler, mesleğimizin değersizleştirilmesini kabul etmiyoruz. Bugün geldiğimiz nokta, uzun yıllardır sağlıkta adım adım yaratılan çöküşün bir sonucudur. Konu salt bir zam meselesi değildir. Mesele, sağlığa 5 dakikada üretilebilecek bir meta olarak bakılan sistemdir.
YAPAR TALEPLERİNİ SIRALADI
Mesele; hekimlik değerlerinin yok sayılması, bilimin değil ekonomik çıkarların ön plana alınması, mesleğimizin öneminin görmezlikten gelinmesidir. Ekonomik krizin ve bu değersizleştirmenin sonucu olarak yoksullaşma, hekimleri artık çalışamaz hale getirmiştir. Konu; çalışma koşullarımızın her geçen gün kötüleşmesi, şiddetin her geçen gün artması; en fazla hastalanan ve ölen meslek grubu olmamıza rağmen COVID-19’un halen şartsız olarak meslek hastalığı sayılmamasıdır. Sorun koruyucu değil tedavi edici, kamucu değil özelleştirmeci sağlık anlayışını dayatan kapitalizme teslim olmuş sağlık sistemindedir. Sorun bizlerin hak arama eylemlerinde değil, sorun bizlerin emeğini çalan, emeğimizin karşılığını vermemekte direnen bu sistemdedir. Toplumun her kesiminden yükselen GEÇİNEMİYORUZ seslerini iktidar artık duymak zorundadır. 15 Aralık’ta yaptığımız bir günlük iş bırakma eylemi bir uyarıydı. “Emek Bizim Söz Bizim” diyerek başlattığımız mücadele programında bugün hiç bir talebimizden vazgeçmiyoruz. Toplumun sağlığı, hekimlerimizin sağlığından geçer. Özlük haklarımıza yönelik düzenlemelerin acilen meclisin gündemine alınmasını talep ediyoruz. Sunulan tasarıdan daha geri bir düzenlemeyi asla kabul etmeyeceğimizi, üretimden gelen ve emeğimizden aldığımız gücümüzü kullanmaktan kaçınmayacağımızı bir kez daha hatırlatıyoruz.
TALEPLERİMİZİ YİNELİYORUZ:
-Ücretlerimize, gerçek enflasyonun ve yapılan zamların üzerinde ZAM İSTİYORUZ!
-Döner sermaye veya performans değil; emekliliğimize yansıyan, insanca yaşayacağımız TEK ÜCRET İSTİYORUZ!
-7200 ek gösterge ve yılda 120 gün yıpranma payı İSTİYORUZ!
reklam
-COVID-19’un MESLEK HASTALIĞI sayılmasını İSTİYORUZ!
-Yeni bir Sağlıkta Şiddet Yasası İSTİYORUZ!
Sonuç olarak ekonomik ve özlük haklarımızla ilgili yeni yasa tasarısının en kısa zamanda meclise sunulmasını İSTİYORUZ!” ifadelerini kullandı.